Dünyanın en geniş katılımlı oluşumu Social Gastronomy Movement iş birliğiyle düzenlenen tarım zirvesinde İsviçre, Hollanda, Meksika ve Filipinler’den uzmanlar, Çukurova’nın çiftçileri başta olmak üzere çok sayıda dinleyici ile buluştu.
Şef Ebru Baybara Demir’in katkılarıyla düzenlenen zirvede topraktan hayvancılığa, sulamadan karbon salınımına ve yaşlanan çiftçi nüfusuna kadar gıdanın geleceği dünya örnekleriyle ele alındı, çözümler masaya yatırıldı.
Adana Valiliği himayesinde Adana Büyükşehir Belediyesi, dört merkez ilçe belediyesi ve oda başkanlarının katkılarıyla düzenlenen 8. Uluslararası Adana Lezzet Türkiye’nin ilk sosyal gastronomi odaklı Tarım Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.
Alanında dünyanın en önemli oluşumlarından Social Gastronomy Movement iş birliğiyle ve Şef Ebru Baybara Demir’in katkılarıyla 17 Ekim’de gerçekleşen zirvenin teması “Toprağın Lezzeti” idi. Zirvede gıdanın geleceği topraktan hayvancılığa, sulamadan karbon salınımına yerel üreticinin gücünden yaşlanan çiftçi nüfusuna kadar tüm açılarıyla ele alındı. Birbirinden ilginç konu başlıkları altında uzmanlıklarını, tecrübelerini ve çözüm önerilerini paylaşan konuşmacıların anlattıkları dinleyiciler tarafından ilgiyle dinlendi. İsviçre, Hollanda, Meksika, ABD ve Filipinler’den gelen alanında uzman konuklar Çukurova’nın çiftçisi, girişimcisi ve şefleriyle bir araya geldi. Tarım Zirvesi gün boyu birbirinden önemli ve bir o kadar da çarpıcı konuşmalara sahne oldu.
ŞEF EBRU BAYBARA DEMİR’E KAHRAMAN ÜNVANI
16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde BM tarafından Küresel Gıda Kahramanı – Global Food Hero unvanına layık görülen şef Ebru Baybara Demir zirvenin açılış konuşmasını yaptı: “Ülkem adına çok heyecanlıyım. Bu yıl BM Gıda ve Tarım örgütü tarafından “Dünya Gıda Kahramanı” – Global World Hero unvanıyla onurlandırıldım. Bu yıl belirlenen 7 isimden biri oldum. Bu unvan toprak, tarım ve gıda için yapılması gerekenler konusunda bana yeni bir sorumluluk daha eklemiş oldu. Bu kapsamda Sosyal gastronomi merkezinde düzenlediğimiz bu Tarım Zirvesi de ayrı bir önem taşıyor. Daha önce defalarca bulunduğum Adana’yı, son iki buçuk ayda bugüne hazırlanırken çok daha farklı yönleriyle tanıma fırsatım oldu. Topraktaki ürün çeşitliğinden, balıkçılığa sofraya gelen lezzetlere ve ürünün topraktan tüketiciye ulaşan tüm sürecini yakından öğrenme fırsatını yakaladım. Gıdanın 24 saat boyunca devam eden bir yemek hareketine sahip olduğu bir düzene sahip Adana. Adana’nın yemek ve tarım kültürünün sosyolojik olarak kitaplaştırılması gerektiğine inanıyorum. Bugün de burada Çukurova’nın sahip olduğu bu zengin yapının süreçlerini akademisyenlerimiz, çiftçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve dünyanın farklı noktalarından hem öğrenmek hem de bilgilerini bizimle paylaşmak için bulunan isimlerle tartışacağız. Türkiye’de tarım konusunda fark yarattığımız bir zirve olmasını diliyorum.”
Sosyal Gastronomi hareketi kurucularından Nicola Gryczka: “Bu etkinliğin bir parçası olarak burada bulunduğumuz için çok mutluyum. Bundan birkaç yıl önce birçok yerel örgütün birbirinden bağımsız olarak gıda ve tarım üzerine çalıştığını gördük. Bir araya gelindiğinde, daha fazla toplumu ve sivil toplum kuruluşunu iş birliği ve ortaklıklarda buluşturursak ne kadar güçlü bir etki ve çalışma oluşturabileceğimizi fark ettik. İşte Sosyal Gastronomi Hareketi bu şekilde doğdu. İşe, temel prensipler belirleyerek başladık. Eğitim de bu prensiplerden ilki oldu. Dünyanın dört bir yanında insanları sorumlu bir şekilde nasıl gıda seçmeleri, almaları, yetiştirmeleri gerektiği konusunda eğitiyoruz. Yerel kuruluşlarla küresel çapta çalışarak çözümler üretiyoruz. Farklı ülkelerdeki uygulamaların birbirilerine örnek olmasını ve dünyada gıda konusunda çalışanların ortak bilgi birikimiyle hareket etmesi için çalışıyoruz. Adana’da Tarım Zirvesi ile başlayan bu iş birliğinin de çalışmalarımızı güçlendireceğine inanıyoruz. Bu bir ilk ve gelecekte yapacağımız çalışmaların temelini oluşturdu.”