Onlarca yıldır televizyonlar, dünyanın en önemli eğlence platformu olarak kabul ediliyor. Radyoların yerini aldıktan ve her eve girdikten sonra televizyonlar dünya kültüründe çok önemli devrimler yarattılar. Kimileri sinemayı öldüreceği korkusuyla televizyonu eleştirdi, kimileri ona aptal kutusu dedi, internet icat edildiğinde, televizyonların çağı kapandı bile dendi ama televizyonlar gelişen teknolojiye en hızlı şekilde adapte olup evimizdeki ve hayatımızdaki yerini korumaya devam ettiler. Hatta yeni teknolojilerle beraber, televizyonlarımız artık evimizde daha da büyük önem kazanıyor.
Televizyonların öneminin geçtiğimiz 20 yılda azalması, evdeki eğlencenin merkezinin mobil cihazlar ve bilgisayar olması bekleniyordu. 20 yıl önceki fütüristler için, 2020’ye ulaştığımızda televizyon sadece evimizdeki antika bir süs cihazı olarak kalacaktı. Çocukluğunda, ananesinin babanesinin evinde eski radyoları görenler hatırlar. Eve televizyon girdikten sonra pabucu dama atılan radyolar, yine de bir türlü o salondaki yerinden kaldırılmamış, hiç kullanılmayan antika bir cihaz olarak süs aksesuarına dönüşmüştü. İşte 20 yıl önce de televizyon için aynı kehanetleri dile getirenler, şimdi ne kadar yanıldıklarını görüyorlar.
Yıllar içinde dijital teknolojiler gelişirken, televizyonların da önemi aynı oranda arttı. Mobil teknolojiler ve dijital cihazlar yoğun olarak hayatımıza girse de, film, dizi, haber izlemek söz konusu olunca, dev ekrandan vazgeçemediğimizi gördük. Hatta TV kanallarını açmayıp tüm yayınları/dizileri/filmleri internet üzerinden seyredenler bile bu görüntüyü büyük televizyon ekranına yansıtmanın yollarını aramaya başladılar. Bu amaçla satılan pahalı kablolu veya kablosuz çözümler için bütçe ayırmayı kabul ettiler. Demek ki, cebimizdeki telefon, dizimizin üzerindeki laptop veya oyun oynadığımız konsolumuz, oyun bilgisayarımız ne kadar güçlü olursa olsun, o dev ekrana her zaman ihtiyaç duyuyoruz.
Bu yüzden, televizyonlarımız hayatımıza eğlence ve mutluluk katmaya devam ediyor. Salonumuzun baş köşesinde yer alan televizyonlarımız, tüm ailece önünde toplandığımız odak noktamız olarak varlıklarını sürdürüyorlar.
Televizyonlar hala bu kadar önemliyken ve önemini de kaybetmeyecek gibi görünüyorkan, onları salonlarımıza, odalarımıza yerleştirirken, şık, pratik, kullanışlı, uygun mobilyalarla desteklemek de akıllıca bir hareket.
Hayatın odak noktası televizyon
Bu yüzden tv ünitesi veya tv sehpası gibi mobilyalar, aynı zamanda yaşamımızdaki odak noktamızın bir parçasını oluşturacaklar. Biz televizyonun varlığını, önemini inkar edip o sanki hayatımızda çok az yer kaplıyormuş gibi davransak da, hayır, gerçek böyle değil. Bu cihaz artık modern dünyanın en önemli iletişim, haberleşme, eğlence ve medya teknolojisi olduğunu kanıtladı ve daha onlarca sene boyunca da hayatımızda var olmaya devam edecek.
Dolayısıyla yaşam alanlarımızı planlarken, televizyonun önemini ve varlığını küçümsemek büyük bir hata olur. Onu hak ettiği gibi değerlendirmek, istediğimiz zaman bir oyun cihazına, dilediğimiz zaman bir sinema perdesine, ihtiyacımız olduğunda bir haber merkezine, ya da müzik/konser salonuna çevirmek için hazırlığımız tam olmalı. Pratik şekilde tüm görevlerini icra edebileceği bir konumda, yine salonumuzun odak noktasına varlığını sürdürmeli. Unutmayın, televizyonu kötü yapan şey, onun varlığı değil, onu nasıl kullandığınızdır. Bu teknolojiyi, hayatınızı kolaylaştırmak, güzelleştirmek, geliştirmek için de kullanabilirsiniz, beyninizi uyuşturmak için de kullanabilirsiniz. Biz, onu hayatımıza yarar sağlayacak şekilde konumlandırdığımızda, tüm ailemiz ondan fayda sağlayacaktır. Bu gerçeği unutmadan, televizyonun hayatımızdaki yerini kabullenelim.