Perili ev! Mehtap Selçuk, yaşamın adeta durduğu Yusuflu Köyü’ne ve buradaki yıkık dökük rum evlerinin büyüsüne görür görmez kapılmış.
İzmir Bayındır’a bağlı Yusuflu Köyü… İki dağın ortasında sıkışıp kalmış, daracık taşlı sokakları, birçoğu yıkılmış eski Rum evleri, küçücük meydanı, tek camisi, aynı zamanda bakkal olan kahvesi ve sakinliğiyle insana huzur veren bir köy. Etrafta kuş sesleri, ortalıkta dolaşan tavuklar, inekler, köyün ortasında geçen bir dere, sokakta dolaşırken acaba Heidi hangi evin kapısında dışarı çıkacak diye geçiyor aklınızdan. İnsana mutluluk veren bu köye adeta aşık oluyorsunuz.
“TOPRAK BENİ ÇAĞIRDI”
Aslen İzmirli olan ancak uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan Mehtap Selçuk’ta görür görmez aşık olmuş bu köye: “İzmirliyim. Herhalde toprak beni geri çağırdı diye düşünüyorum. Bir gün yola çıktım ve daha önce ne ismini duyduğum ne de yolunu bildiğim Yusuflu Köyü’ne vardım. İlk bakışta aşka inanır mısınız bilmiyorum, ama ben inanıyorum. İşte bu dedim. Çiftlik değil ama karşımda neredeyse yarı yarıya terk edilmiş, ahalisinin çoğu Yörük olan eski bir Rum köyü duruyordu.”
BU KÖYDE 5 EVİ VAR
Ve görür görmez aşık olduğu bu köyde bir ev almaya karar vermiş ve şu anda bu köyde 5 evi var: “Gel zaman git zaman, ben yavaş yavaş o eski taş evleri almaya başladım. Fiyatlar ilk başlarda komik denecek kadar düşüktü ama ben aldıkça fiyatlar yükseldi şimdi ise en pahalı emlak Yusuflu Köyü’nde deniyor.”
“PERİLİ EV”
Mehtap Hanım’ın ilk aldığı evin bir adı var, Perili Ev. Bunun hikayesini ise şöyle anlatıyor: “İlk evimi almadan önce içine girdiğimde, bana sanki bir şey dokundu. Burası sihirli dedim. Çok güzel ve garip hissettim kendimi. Yanımda bir köylü kadın vardı, ben sihirli dedim o perili anladı. İyi o zaman, bu evi alıyorum ismi de Perili Ev olsun dedim.”
AHIR BÜYÜK BİR MUTFAĞA DÖNÜŞTÜ
2010 yılında 2 oda, salon ve mutfaktan oluşan bu eve taşınmış. Eve taşınmadan önce burada küçük değişikliklere de imza atmış. En büyük değişiklik ise mutfakta olmuş. Evin bahçesinde yer alan ahır yemek alanının da bulunduğu büyük bir mutfağa dönüştürülmüş.
ÇEŞME
Bahçede konukları taş bir çeşme karşılıyor. Taş çeşmenin karşısında ise bir oturma alanı ve mutfak yer alıyor.
DOĞAL DOKUNUŞLAR
Evin yenilenmesi sırasında köy sıvası ve doğal taşlar kullanılmış. Bu doğallık ev sahibinin tutkusu.
YEMEK ALANI
Oldukça geniş olan mutfakta bir yemek alanı da oluşturulmuş. Buradaki taş doku aynen korunmuş.
KÖY YAŞAMI
Mehtap Hanım evini döşerken buradaki köy yaşamı onu çok etkilemiş. Kır evi stilini modern detaylarla zenginleştirmiş.
SALON DEKORASYONU
Evin üst katındaki salonda doğal ahşap rengi ve kırmızı-beyaz ağırlıklı olarak kullanılmış. Burada eskiden yemek pişirmek için kullanılan ocak şömineye çevrilmiş. Camın önüne de bir sedir yaptırılmış.
YATAK ODASI DEKORASYONU
Bu alanda ev sahibi köy yaşamını hissetmek istemiş. Odasını rahatlık hissini verecek şekilde döşemiş.
Bodrum’da 200 yıllık taş evi gezdik! Artık nesli tükenen evlerden biri…