Güneşin verdiği enerji, denizden gelen esintinin serinliği, tatilin getirdiği neşe ve Akdeniz ruhu birleşince, ortaya tadına doyulmaz bir mutluluk tablosu çıkıyor.
İspanya’nın güneyinde, Malaga’da, bir yazlık eve konuk oluyoruz. Yaklaşık 10 yıldır her sene burada tatil yapıyor Angela ve ailesi. Güzel bir bahçe ve zevkle dekore edilmiş bu eve, harika bir Akdeniz manzarası eşlik ediyor.
BAHÇEDE OTURMA ALANLARI
Yaz demek, dışarıda vakit geçirmek demek. Bu yüzden bahçede farklı köşelerde, farklı amaçlarla kullanılmak üzere oturma alanlarına yer verilmiş. Havuzun kenarındaki beyaz ferforje masa ve sandalyeler, kısa molalar için düşünülmüş.
Salonun açıldığı verandada daha büyük ve konforlu bir yemek grubuna yer verilmiş. Bir diğer taraftaki terasta ise rattan kanepe ve sehpaya yer verilmiş.
BAHÇEDE AKDENİZ ESİNTİSİ
Tipik bir Akdeniz bahçesinde görebileceğiniz türlere yer vermiş ev sahibi Angela bahçesinde… Palmiye ve zeytin ağaçları olmazsa olmazlardan. Lavanta ve sardunya da öyle. Komşuyla aradaki duvar, yaseminle kamufle edilmiş. Metal saksılar, rattan ve hasır sepetlerin içine dikilen mevsimlik çiçekler tüm renklerini coşkuyla sergiliyor şimdilerde.
Saksılar içindeki her dem yeşil bitkiler de kompozisyonu bütünlemiş. Bahçe ve peyzaja çok meraklı olan ev sahibesinin çiçeklerle ilgili en çok dikkat çeken özelliklerinden biri de, her odada vazo içinde gül bulundurması. Salondan banyoya, mutfaktan yatak odasında kadar evin her odasında bahçeden topladığı mis kokulu güllere yer veriyor Angela.
DEKORASYONDA ANTİKA İLE MODERN BULUŞMASI
Ancak ev sahibesi, antika ile moderni buluşturmayı sevdiği için, bambaşka karakterde bir dekorasyon çıkıyor karşımıza. Keten perdeler, antika halılar, bambu sandalyeler, çeşitli zamanlarda alınmış dekoratif objeler ustaca bir araya getirilmiş. 10 yıl içinde, zevkle döşenmiş bir evi geziyoruz.
Antredeki eskitilmiş masa Brucs’tan, sandalyeler Becara’dan alınmış. Bölmeli ayna ise Jardin d’Ulysse’den tercih edilmiş. Salondaki rahat kanepe, KA International’dan alınmış. Koltuk, abajur, kırmızı ve yeşil yastıklar ev sahibesinin çok sevdiği La Casa de la Abuela’dan. Orta sehpa Artelore, tablolar ve küçük sehpa ise Becara’dan.
Bir diğer koltuk ise ev sahibesinin babaannesinin evinden gelmiş. Salona karakterini veren halı ise yıllar önce Fas’a yapılan bir seyahatten alınıp, evde yerini bulmuş.
PASTEL TONLAR ÖN PLANDA
Yatak odalarında ferahlık hissi ön planda. Bu yüzden yıllar önceki tadilat sırasında camlar yere kadar indirilmiş. Ev sahibesi, kendi yatak odasına minik bir de çalışma alanı eklemiş. Bu odadaki yatak ve lamba Pedro Pena’dan, çalışma masası Pomaks’tan, ayak ucundaki uzun puf ve halı La Casa de la Abuela’dan, yastık ve örtüler ise Filocolore’den tercih edilmiş.
Beyaz ve uçuk mavi tonlarındaki mobilyalara, çiçekli perdeler eşlik ediyor. Diğer yatak odasında ise yeşil ve mor tonları bir araya getirilmiş. Yatak başı bir antikacıdan alınmış. Şifonyer, lamba ve ayakucu pufu Becara’dan, koltuk ve halı La Casa de la Abuela’dan, yastıklar Filocolore’den alınmış. Keten perdeler ise özel olarak diktirilmiş. Ferforje mumluklar, farklı türlerde vazolar, tablolar, kutular, sepetler ve aile yadigarı olan minik objeler evde göze çarpan diğer detaylardan.
HUZUR YUVASI
Yılın birkaç ayını burada geçirdiğini belirten Angela, “Vaktimizin büyük bir kısmını dışarıda geçirsek de, her yıl evin dekorasyonunda ufak tefek değişiklikler yapmak çok hoşuma gidiyor. Burası bizim huzur yuvamız adeta. Belki tatilde olduğumuzdan ama bence evin enerjisinden dolayı, mutlu olmadığımız bir gün bile geçmiyor. İnsan burada zamanın yavaş akmasını istiyor” diyerek duygularını bizimle paylaşıyor.
EvBahçe 2016