Ev turu: Retro çizgide hayat dolu bir kurgu!

Evim Dergisi tarafından Evim İle Ev Turu kategorisinde, 15 Mayıs 2024 tarihinde yayınlandı.

Ergör çiftinin Feneryolu’ndaki evlerine konuk olduk. Bu ev gezmesinde minimalist stilden retro stile geçen bir evin dekorasyonunu inceledik.

Nalan-Taner Ergör çiftinin nostalji dolu yaşam alanları, aile yadigarı aksesuarlar ve antikacılardan toplanan mobilyalarla sil baştan kurgulanmış.

NOSTALJİK BİR ATMOSFER

Daha içeriye adım atar atmaz nostaljik bir hava karşılıyor bizi Feneryolu’ndaki apartman dairesinde. Dedenin askere giderken taşıdığı ahşap bavul, ajans haberlerini dinlediği radyo, anneannenin taş plaklarını çaldığı gramafon ve gümüş takımlarını sakladığı camlı ahşap dolap hepsi bu evde buluşuyor.

“2015 yılında eşimle tanıştıktan kısa bir süre sonra evin tasarımını tamamıyla değiştirmeye karar verdik ve uzun süredir hayalini kurduğum projenin startını beraberce verdik.”

Bir köşede iki büyük ahşap merdivenin harika bir televizyon ünitesine dönüştüğünü görüyoruz mesela. Başka bir köşede yıllar öncesinden kalma bir daktilo bize göz kırpıyor. Oyuncu ve Kisha Mimarlık’ın sahibi Taner Ergör ile, 4 Season Event’in kurucusu Nalan Ergör’ün evindeyiz…

SALONDAKİ mobilyaların bir kısmının tasarımı Taner Bey’e ait, uygulaması ise Modoko’da yer alan Kozavien Country’de Mimar Baki Kuşoğlu tarafından yapılmış. Ev sahibine teyzesi Beyhan Hanım tarafından hediye edilen 1963 model radyo, dedesinin hatırası Smith Premiyer markalı daktilo ve anneannesinden kalan art-deco koltuk ayrı bir yer tutuyor.

DUVARLARI İPTAL EDİP GENİŞ BİR ALAN OLUŞTURDULAR

Taner Bey 2009 yılında satın aldığında 3 oda ve salondan oluşan evde büyük çaplı değişiklikler yapmış: “3 oda bir salondan ibaretti fakat çocuk odasını, balkonu ve mutfak ile çocuk odasını ayıran duvarı iptal ederek geniş bir alana kavuştuk. Böylelikle salonun ortasına büyük bir yemek masası koyarak gereksiz bir yer kaybı yaratmanın önüne geçmiş olduk.”

Salon ile mutfağı ayıran duvarın büyük bir bölümünüde akvaryum uygulaması yapılarak alanın olduğundan daha da geniş ve ferah görünmesi sağlanmış.

“EVİN İÇİNİN İYİ DURUMDA OLMASI YA DA YENİ DEKORE EDİLMİŞ OLMASI DEZAVANTAJ OLURDU”

Evi alırken sessiz bir çevreye ve araç yolundan uzak olmasına özellikle dikkat etmiş: “Evin içinin iyi durumda olması, yeni dekore edilmiş olması benim için dezavantaj teşkil ediyordu, çünkü her durumda daha önceden kafamda şekillendirdiğim tasarımı hayata geçirecektim.”

Genişletilen alanda bir yemek bölümü oluşturulmuş. Böylece salonda yemek alanı oluşturulmayarak bu oda rahatlatılmış.

“MİNİMALİST TASARIMIN YAPAY VE SOĞUK HAVASINDAN OLUMSUZ ETKİLENDİM”

Ergör evin dekorasyon öyküsünü ise şöyle anlatıyor: “Evi satın aldığımda minimalist dekorasyona sahip yaşam alanı oluşturmuştum. Aradan geçen yıllar sonrasında minimalist tasarımın vermiş olduğu yapay ve soğuk havadan olumsuz yönde etkilenerek değişiklikler yapmaya başladım. Evimizde çalışma odasında bulunan kütüphane ve gardırop dışındaki tüm ürünleri hayatımızdan çıkardık. Yatak odası, salon, mutfak ve oturma odası için daha önceden tasarımını yaptığım eskitme ahşap ürünleri getirdim. Duvarlara retro duvar kağıdı uygulaması yapıldı, country mutfak dolaplarının, masif tezgahın ve salondaki TV ünitesinin etrafına doğal taş kaplama uygulandı.”