Fransa, İsviçre ve İtalya sınırlarının kesiştiği en yüksek noktada Alp Dağları silsilesinde konumlanan bir dağ evinde, tarihi Verrand bölgesindeyiz.
GEÇMİŞ İLE GELECEK ARASINDA BİR BAĞ KURAN SIMSICAK ATMOSFER
Karla karışık ahşap kokusunu derin derin içimize çektiğimiz Mont Blanc dağının eteklerindeki bu taş ev, geçmiş ile gelecek arasında bir bağ kuran sımsıcak bir atmosfere sahip.
Dağ evinin sahibesi Catherine Caramel, eskiden küçük bir otel olan ve dedesi ile anneannesinin oteli satın alarak özel mülke dönüştürdüğü bu taş yapıyı onlardan emanet almış. Üzerine yağan karların ağırlığıyla çökmüş, dallarını zar zor taşıyan çam ağaçları ve mavinin beyazla birleştiği gökyüzüne doğru uzanan karla kaplı çıplak dağ sırtları chalet’yi (şale) çepeçevre saran manzara olunca, sahibi kendini çocukluğunun en güzel anılarını barındıran bu mekanda yaşıyor bulmuş.
Chalet stili püf noktaları için bu yazımızı incelemelisiniz.
Coğrafyanın parçası yontma taş bloklar üst üste yerleşerek, yine bu toprakların bereketiyle büyüyen ağaçlarla bütünleşerek yapıyı geleneksel dağ evi görünümüne kavuşturmuş. Geniş bir tabana yayılan iki katlı dağ evi, Aosta Vadisi’ne özgü tipik mimari anlayışla inşa edilmiş.
ÇOCUKLUK ANILARI
İtalya’nın en eski dağ kasabalarından biri olan Verrand, tarihi olduğu kadar Alp Dağları’ndaki konumu gereği dağ turizmi açısından yüksek trafiğe sahip bir kasaba. Evin sahibi Catherine’i anneannesi ve dedesinin burada yaşaması dışında duygusal açıdan buraya bağlayan sebeplerden biri de kayak yapmayı burada öğrenmiş olması.
Denizden 1250 metre yüksekteki bu taş yapı, onun en mutlu çocukluk anılarıyla dolu. Ancak yine de eve taşınırken bir iç mimar ve sanatçı olarak geçmişin izlerini geleceğin işlevselliğiyle harmanladığı aşk yüklü bir çalışmayla yeni evini yenilemiş.
RUSTİK MODERN BİR TARZ
Burası için rustik ambiyansı modern bakış açısıyla güncellediği yeni fikirlerle büyüyen bir laboratuara da dönüşmüş diyebiliriz. Dağ evinin iç mimarisi, yapıyı oluşturan ahşap kolon ve kirişlerin devamı niteliğinde doğal malzemelerle oluşturulmuş ve ev sahibinin yaratıcı dokunuşlarından nasibini almış. Taş dokular, doğal dokumalar, ham yüzeyler, endüstriyel detaylar…
STİLİZE YAŞAM
Evdeki çoğu vintage mobilyaya çağdaş tasarımcıların işlerinden eklemeler yapılmış. Mimar, ahşap zemin ve kapıları korumuş. Olmayan yerlerde de aynı dönemde inşa edilmiş ancak yıkılmaya yüz tutmuş yapıların malzemelerini kullanarak eksikleri tamamlamış. Açık alanda kurgulanan ve iç içe planlanan salon ve yemek bölümünün zemini modern bir hissiyat vermesi için renklendirilmiş betonla kaplanmış.
Evin dekorasyonu böylelikle, chalet stili ile endüstriyel tarzın bir füzyonu olmuş. Evin salonunda nefes kesen bir dağ manzarası… Adeta Mont Blanc dağını çerçeveleyip duvarınıza asmışsınız gibi devasa bir duvar resmine bakıyoruz.
Pencerelere eski dantellerin kenevir kumaşa dikildiği özel üretim perdeler asılmış. Salondaki kanepelerin döşemeleri yün ve yapay kürklerle kaplanarak, sıcaklık her alana yayılmış. Evdeki özel dikim yastıklar, Catherine’in biriktirdiği eski kumaşlardan üretilmiş. Evin geneline hakim olan gri, bej ve krem rengi, gül kurusu ve leylak renkleriyle vurgulanmış.
Salondaki iki ahşap sandalye, Hollandalı sanatçı Piet Hein Eek’in perte çıkmış kereste parçalarından tasarladığı mobilyalar. Mermer şömine Fransa’dan ve şömine önündeki duvar, salondaki iki sandalyenin tasarım mantığının bir yansıması olarak ahşap parçalarla kurgulanmış. Eklektik bir tarz yakalamak için mimar, yemek masasını çevreleyen sandalyelerin her birini farklı malzeme ve tasarımda seçmiş. Yemek masası da endüstriyel tarzda tekerlekli demir gövdeli, tablası ise geri dönüştürülmüş ahşap.
EVDEN MİSAFİR EKSİK OLMUYOR
Mutfak tezgahına iki gömme lavabo yerleştirilmiş. Biri Carrara mermerinden diğerinin yüzeyi ise çinko kaplama. Mutfağın duvarı Osborne&Little markasının Folia serisi duvar kağıtlarından Japon sanatından etkiler taşıyan Koi balıkları ile kaplanmış. Ev sahibesi, kalabalığı çok sevdiğinden ve evde konaklamak için yeterli oda olduğundan evden misafir eksik olmuyor. Yemek davetlerinde sofra takımı olarak seramik ve porselen kombinleri yapan Catherine, sezondan sezona değişik konseptler yaratıyor.
Böylesine bir dağ evini, kendi zevkine ve mesleki bilgisine uygun düzenleme şansını elde etmiş ev sahibi Catherine Caramel, yaratmayı sevdiği stil karmasını, eski dantel ve yapay kürklerin birlikteliğinden provans mobilyaların galvaniz malzemelerle uyumuna eklektik bir kurguyu son derece rafine bir görünümde sunmayı başarıyor.
Fransa’da 18. yüzyıldan kalma, yenilenmiş bir malikanedeyiz
