Yaşamlarımızın yaklaşık olarak % 90’ını kapalı alanlarda geçiriyoruz. Peki içinde bulunduğumuz bu mekanların ne kadar sağlıklı olduğunu hiç düşündünüz mü? Yaşam alanlarımızı nasıl daha sürdürülebilir ve yaşanabilir kılacağımızın formüllerini paylaşıyoruz. İlk durağımız mutfak ve banyolar…
Son 10 yılda yaşam standartlarımıza bakış açımız neredeyse tümden değişti. Dünyada sağlık ve iyi yaşam koşulları için yapılan harcamaların miktarı ise çoktan milyon dolarları aşmış durumda. Üstelik modern mesleklerimiz pek çoğumuzu salgın hastalık korkusu, uykusuzluk, kötü beslenme, psikolojik rahatsızlıklar gibi pek çok sorunla baş başa bıraktı. Her şeyden önemlisi geçtiğimiz yıl deneyimlediğimiz ve bu yıl da etkisi hala devam etmekte olan pandemi sebebiyle evlerimizle olan ilişkimiz de başlı başına farklı bir noktaya geldi. Evlerimiz hızlı bir dönüşümden geçti.
Mutfaklar terapik etkisi olan yemek pişirmenin merkezi, banyolar zihinsel ve bedensel olarak kendimizi rahatlatabildiğimiz bir kozaya dönüştü. Ayrıca dünyadaki kaynaklarımıza bakış açımızda tam olarak sürdürülebilirlik başlığı altında yeniden revize oldu. Sürdürülebilirlik artık niş bir kavram olmaktan çok öteye yaşamlarımızın olmazsa olmaz kavramlarından biri haline geldi. Artık daha fazla ‘mindful’ evler yaratıyorken plastik kullanımımızdan iklim değişikliğine kadar pek çok alışkanlığımızı sil baştan gözden geçiriyor, kolektif bilinç seviyemizi artırıyor, davranışlarımızın sorumluluğunu almaya çalışıyoruz.
Birbirimiz ve kendimiz için yaşanabilir dünyalar yaratmak hiç bu kadar kıymetli olmamıştı. Size de yol göstermesi için hazırladığımız rehberimizin ilk iki başlığı, mutfak ve banyolarda sağlıklı ve iyilik dolu alanlar yaratmak üzerine…
MUTFAKLAR
Öncelikle güneş ışığı alan bir mutfak sağlık için ilk adımı atmanızı sağlayacaktır. Doğru miktarda ve yeterli oranda gün ışığı almanız vücudunuzun dolaşım sistemini düzene sokacak bu sayede de hem bedensel ritminiz hem de zihinsel sağlığınız düzenlenecektir. Benzer biçimde havalandırma da burada anahtar bir rol üstleniyor. Tavan pencereleri ya da yere kadar uzanan çoklu cam sistemleri mutfakta iyi bir havalandırma ve ışık düzeyinin garantörü olabilir. Biyofili akımı yaşam alanlarımızı yeniden tasarlarken bize çok faydası olabilecek akımlar arasında. Biyofili, doğayı yaşam alanlarına taşımak üzerine kurulu.
Yani siz eğer natüralist malzemelerle dekore eder ve yeterli miktarlarda bitkiyi yaşam alanlarınıza dahil etmeye başlarsanız doğrudan kan şekeriniz, kalp ritminiz düzelecek, tansiyon sorunlarınız ve stresiniz azalacaktır. Bu da daha fazla yaratıcılık, daha mutlu bir yaşam anlamına gelir. Yani mutfakta aslında otantik ,lezzetli ve yaratıcı yemek yapmanın sırrı bile öncelikle doğal ve bitkilerin bolca yer aldığı bir ortamdan geçiyor. Balkonlarınızda bolca bitki yetiştirebilir, pencere önlerinizde ve tezgahınızda her daim yenilebilir otlara yer açabilirsiniz. Mutfakların nasıl planlandığı bile sağlık faktörü üzerinde doğrudan bir etkiye sahip. Örneğin kalkar kapak sistemleri ile daha az yukarıya doğru uzanma hareketi yaparsınız ve bu da olası boyun ve sırt sorunlarını ya da kaslarla ilgili yırtılma ve zorlanmaları engeller. Benzer biçimde aletleri birbirine yakın ve doğru konumlandırmak sizin daha az efor harcamanızı, zamandan tasarruf etmenizi sağlar. Bu da ‘iyilik’ halinizi doğrudan etkileyecektir. Çünkü konfor mutluluk getirir.
ÜRETİM STANDARTLARINA DİKKAT
“Son yıllarda yaşamın her alanında sağlıklı ve doğal tercihlere yönelen bilinçli tüketicilerin sayısı artıyor. Yiyecek ve içeceklerimizin doğal ve katkısız olmasına her birimiz giderek daha fazla dikkat ediyoruz. Tezgahında yemek hazırladığımız ya da içinde tabaklarımızı ve bardaklarımızı sakladığımız mutfağımızın da, sağlığa zararı olmayan, doğamıza zarar vermeyen malzemelerden imal edilmiş olması bir o kadar önemli. Üretimde kullanılan malzemelerin sağlığa uygun ve çevre dostu olması konusunda AB’nin belirlediği standartlara uygun üretim yapan markaların aldığı çeşitli uygunluk belgeleri ve sertifikalar bulunuyor. Ayrıca günümüzde pek çok marka, kendi web sitelerinde yeşil üretim hakkındaki politikalarını açıkça belirttiği için satın almak istediğiniz ürünün uygunluğunu bu şekilde de kolaylıkla kontrol edebilirsiniz.” Sibel Batur Üğdül/İntema Mağazalar ve Mutfak İş Birimi Direktörü
ENERJİ TASARRUFU
Mutfakta beyaz eşya seçimlerinde ve küçük elektrikli ev aletlerinde enerji tasarrufu önemli bir rol oynuyor. Çünkü seçtiğiniz her bir enerji tasarruflu gereç sayesinde, çevreye daha az zarar vermiş, daha az enerji kullanmış oluyorsunuz. Bunu sizin kullandığınız elektrik ve su seviyelerinden üretim süreçlerine kadar genellemek mümkün. Çünkü bugün dünyanın yüz yüze geldiği en büyük sorunlardan birisi karbon emisyonları. Karbon salınımını azaltarak en büyük sağlıklı yaşam alanını yaratmış oluyoruz.
ATIKLARI AZALTMAK
Ne kadar çok atık yani çöpe sebep oluyorsak o kadar çok sera gazına sebep oluyoruz anlamına geliyor. Ambalajlı gıdalara dikkat etmek hayati önem taşıdığı gibi atıklarımızı öğütmek ve geri dönüştürmek de o kadar önemli. Tezgah altına konumlandırılan çöp öğütücüler bu işin çok değerli bir parçası. Benzer biçimde organik atıkları değerlendirmek örneğin gübre gibi kullanmak da çok değerli. Alışveriş yaparken geri dönüşümlü ambalaj satın aldığınıza dikkat edin. Bunları kullandıktan sonra cam, kağıt, karton, metal gibi kategorilere ayırıp geri dönüşümlü çöplere atın.
HAVA KALİTESİ ÖNEMLİ
“Yanlış malzeme seçimleri iç mekanlarda hava kirliliği yaratabiliyor, sağlıklı nefes almak kaliteli ve güvenli malzeme seçimleriyle mümkün hale geliyor. Mobilya üretiminde kullanılan boya, cila ve yapıştırıcıların insan sağlığına zararlı kimyasallar içermemesi gerekli. Örneğin, mobilyalarda sıklıkla tercih edilen kompozit ahşap malzemelerinin üretiminde formaldehit bazlı reçineler kullanılır. Bu reçineler zaman içinde havaya karışarak ortamların hava kalitesini düşürür ve havanın sağlığa zararlı hale gelmesine sebep olur. Kompozit malzemelerde, oldukça düşük formaldehit miktarı içeren Avrupa Standardı E1 sınıfı paneller kullanılmalıdır. Mobilya üretiminde bu malzemelerin kullanımı sadece iç mekanlar için değil, aynı zamanda hava kirliliğini azaltıp doğayı korumak için de önemli ve gerekli kriterlerden. Masif ahşaplar doğal malzemeler oldukları için, formaldehit bazlı reçineler içermezler ve bu nedenle toksik değillerdir. Mutfaklarda dolap kapakları, raf, masa, sandalye ve çatal kaşıklık gibi kullanım alanları bulunan masif ahşaplar, estetik ve sağlıklı olma avantajlarıyla rahatlıkla tercih edilebilir. Alüminyum ve cam doğal ve uzun ömürlü malzemelerdir. Dış etmenlere karşı dayanımları yüksektir ve geri dönüştürülebilirler. Bu malzemeler mutfaklarda dolap kapaklarının yanı sıra raf, aksesuar gibi tamamlayıcı ürünler olarak tercih edilebilir. Mutfaklarda plastik esaslı malzemelere karşı önyargılar bulunsa da lak laminant gibi geri dönüştürülebilir, çevreci ve insan sağlığına saygılı kaplamalar tercih edilebilir. Lak laminantların gıda ile teması uygundur, özellikleri PVC malzemeye benzer ancak PVC’ye göre çok daha çevre dostudur.” Sevinç Gökçe/Lineadecor Ürün Geliştirme Yöneticisi
BANYOLAR
Geçen yıldan itibaren deneyimlediğimiz süreçler en büyük dönüşümlerden birini de banyolarda başlattı. Artık daha fazla “ben zamanı” ve bir iyilik hali peşindeyiz. Dolayısıyla banyolarda SPA kadar sağlıklı ortamlar yaratmaya çalışıyoruz. Yağmur akışlı duşlarla biraz daha doğaya yaklaşırken ses desteği sağlayan entegre modüllerle belki de Amazon ormanlarının derinliklerine kadar inebiliyoruz. Benzer şekilde masaj yapan duşlar da sadece bedensel değil zihinsel sağlığımızı da büyük ölçüde iyileştiriyor. Tam bir iyilik hali içinse, kişiselleştirilmiş banyo deneyimleri ön plana çıkıyor artık.
Teknoloji konusunda atılan adımlar öylesine baş döndürüyor ki bluetooth destekli aynalar artık bize banyodayken kalp atış hızımızdan tansiyonumuza kadar türlü destekler verebiliyor. Benzer biçimde diş sağlığımızı bile artık aynamızdan takip etmeniz mümkün oluyor. Eğer teknolojiyle bu kadar haşır neşir olmak istemiyorsanız basit bir küvetle bile işe başlayabilirsiniz. Doğal deniz tuzları, aromatik yağlar ve mumlar bile buradaki deneyiminizi büyük ölçüde dönüştürerek size sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayabilir. Banyodaki ışık faktörü de değerlendirilmesi gereken en önemli detaylardan biri. Beyaz ışıktan kaçının. Doğal olana yaklaşan çözümler peşinde olmaya gayret edin. Biraz loş bir ortam içinse dimmerli anahtarlar çok işinize yarayacaktır.
Bitkilerin gücünü ise asla es geçmemek gerekiyor. Banyonuz güneş ışığı almasa bile burada size hiç yük olmadan yaşayacak bitkiler var. Penceresi olmayan banyolar için özellikle durmaksızın oksijen üreten bitki kaynakları eşsiz bir çözüm üstleniyor. Kılıç çiçeği, Aloe vera banyolarınıza davet edebileceğiniz alternatifler arasında.
MİKROORGANİZMALARA GEÇİT VERMEYEN TEKNOLOJİLER
“Gözle görünmeyen mikroorganizmalar, yüzeylerde uzun süre yaşayarak ve bulaştıkları yerlerde çoğalarak insan sağlığını tehdit eder hale geliyorlar. İnsanlar da bunun önüne geçmek için ve daha fazla temizlik sağlamak için kimyasal temizlik ürünlerini daha fazla kullanmaya başlıyorlar. Oysa kimyasal temizlik malzemeleriyle yapılan aşırı temizlik; insan derisi üzerinde kalıcı hasarlara ve ciğerlerde yanmalara sebep olmanın yanı sıra aynı zamanda yüzeylerin üzerindeki renk, kayganlık, dayanıklılık gibi özelliklerin zaman içinde bozulmasına neden oluyor. Biz bu noktada SmartHijyen teknolojisi sayesinde tüketiciler için sağlıklı ve hijyenik mekanlar yaratıyoruz. SmartHijyen teknolojisi içeriğinde bulunan nano boyuttaki gümüş iyonlar ile mikropların hücre duvarlarına zarar vererek, DNA ve RNA yapılarını bozuyor; ürünlerin üzerinden bulunan mikropların çoğalmasına engel olurken, mevcut bakterileri de yok ediyor.” Zeliha Özay Yurdatap/ Kaleseramik Pazarlama Direktörü
SU TÜKETİMİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK
Gelişmiş ülkelerde kişi başı su tüketim miktarı yaklaşık olarak 140 litre civarında. Bu tüketimin ilk sırada gelen sorumlusu duşlar ikincisi ise klozetler. Bir ayda toplamda içmek için kullandığımız suyu bir günde sadece klozet rezervuarlarını çalıştırmak için kullandığımızı biliyor musunuz? Daha az kullanan rezervuarlar, bizim sağlıklı bir evrene sahip olmamızda kilit bir rol üstleniyor. Çünkü suyumuz çok değerli ve su tasarrufu ile doğrudan su tüketimini minimuma indirmiş oluyoruz. Termostatlı bataryalarda su ısısını azaltarak yıllık % 10 bandında elektrik enerjisinden tasarruf edebilirsiniz. Benzer biçimde lavabolarda bataryaların ucuna takacağınız mini birer tasarruflu kartuşla buradan akan suyu da en aza indirgeyebilirsiniz. Sonrasında ise sıra, alışkanlıklarınızı gözden geçirmenize geliyor. Duşu daha hızlı almak, gerekmediği zamanlarda kumanda kolunu kapatmak ve pek tabii ki yüz yıkarken ve diş fırçalarken aynı hassasiyetleri devam ettirmek.
VİTRİFİYELER
Sürdürülebilir teknolojiler cephesinde daha az ham madde kullanılarak tasarlanan vitrifiyeler liste başı. Bu sebeple olabildiğince ince opsiyonlara ve minimalist tasarımlara yer açın; çünkü ne kadar ince o kadar az doğal kaynak kullanımı demektir.
HAVALANDIRMA
Banyodaki havalandırma, aldığınız nefesin kalitesini doğrudan etkiler. Nemli havayı dışarı atmak, rutubetli havayı solumamak için menfezler büyük rol oynuyor. Penceresi olmayan banyolarda düşük karbon salınımlı nem tahliyesi yapan teknolojileri değerlendirmeye çalışın.
BANYODA SAĞLIK İÇİN
Banyonun hijyen ve sağlık açısından evin en önemli noktalarından biri olması yaptığımız seçimlerin önemini ve sorumluluğunu artırıyor. Ham madde ve yarı mamül olarak insan sağlığına zarar vermeyen, kolay temizlenen, kir tutmayan MDF lam, lake, kompakt laminat, akrilik esaslı malzemeler kullanılmalı. Seramik veya akrilik esaslı lavabolar, rutubete karşı dayanaklı, kir tutmayan, antibakteriyel, E1 kalite MDF ve yonga levha, melamin levhalardan tasarlanmış banyo dolaplarında poliüretan kenar bant tutkalı ile bantlanmış ürünler tercih edilmeli. Bunlara ek olarak, hijyen ve sağlık açısından kolay temizlenebilen, banyolarda temizlik amaçlı kullanılan ağır kimyasal ürünlere karşı dayanıklı, aydınlatma ürünlerinde Led’li IP44 standartına uygun, banyo dolabında kullanılan aynaların ekolojik aynalar, temperli cam tezgahlar ve raflar, alüminyum malzemelerin korozyona karşı korumalı olması için kimyasal parlak veya elektrostatik toz boyalı olmalı.” Nalan Yılmaz/ Orka Banyo Genel Müdürü
DOĞRU MALZEME SEÇİMİ ANAHTAR ROL OYNAR
“Ahşap, bambu, seramik gibi malzemeler bir süre önce uygulaması zor ve fiyatı yüksek olduğundan az tercih ediliyordu. Fakat günümüzün estetik algısıyla tekrar ilgi çekici hale geldi. Gerek yaşam alanlarının değerini yükseltmesi gerek sağlık için değerli olması gerekse daha uzun vadeli kullanılabilmesinden dolayı bu ürünler yaşam alanlarımıza daha fazla entegre oluyor. Siz de mekanlarınızda daha sağlıklı bir yaşam için natürel malzemelere daha fazla yer açın!” Mimar Sinan Taviloğlu/ Tags Design
Küçük mutfağı büyük gösterecek 10 boya rengi
Mutfak ve banyo duvarlarını hareketlendirecek yepyeni görünümler için ipuçları