Ahşabın, doğal taşın ve orijinal aksesuarların buluştuğu evdeyiz

Kimi evler vardır, kendinizi bir masalın içinde hissedersiniz. Bodrum-Bitez’de yer alan bu evin kapısından adımımızı atar atmaz biz de kendimizi kaptırdık bir masala. Bir yandan mistik köşeleri keşfettik, bir yandan doğallığın karşısında rahat mı rahat hissettik.

Ev sahiplerinin tüm ilgi alanlarını yansıtan bu ev, büyük bir bahçe içinde. Her köşesi çok iyi değerlendirilmiş. Simi Adası’ndaki evlerin mimarisinden etkilenen ev sahiplerinin istekleri doğrultusunda inşa edilen evin yapımı 6-7 ay sürmüş.

Taş ustalarının elinden özel yapım taş ve bu dokuya uygun ahşap tercih edilmiş. Evi daha yakından keşfetmek için zaman kaybetmeden gezmeye başlıyoruz.

Evin genelinde olduğu gibi, aydınlatma elemanlarına da büyük özen gösterilmiş. Salondaki avizenin orijinalliği hemen dikkat çekiyor.

ORİJİNAL PARÇALAR BİR ARADA

Bahçe yolundan verandaya ulaşıyoruz. Verandada oturma grubunun dışında büyük bir dikdörtgen masa var. Bu bölüm aynı zamanda özel bir sistemle kapanıyor. Aynı zamanda da yerden ısıtmalı. Bu sayede dört mevsim kullanılabilen bir alan. Ev sahipleri, bahçeden kopmamak için bunu özellikle istemişler. Doğanın tadını çıkarmak bu olsa gerek. Ardından yere kadar cam kapılardan girip eve “Merhaba” diyoruz.

Mimar Salih Kemahlı’nın ev sahiplerinin isteklerini analiz ettikten sonra ortaya çıkardığı tasarım karşısında etkilenmemek elde değil. İki katlı evin iç tasarımında da tıpkı dışı gibi doğallık ön planda. Taş ve ahşap uyumu burada da devam ediyor. Ahşap malzeme olarak fırınlanmış dişbudak ağacı kullanılmış. Buna eşlik eden ikinci malzemeyse düzgün formlarda özel olarak kesilmiş doğal taş. Bu taşlar, Ferami Altuntaş’ın elinden çıkmış.

AÇIK MUTFAKTAKİ HER DETAY MÜKEMMEL

Altı metre yüksekliğinde bir tavana sahip olan salona açık mutfak eşlik ediyor. Taş yapıyla uyumlu tonlardaki L-kanepeyle birlikte kullanılan deri berjerler salonda bütünlüğü sağlıyor.

Oturma planı, şöminenin sıcaklığını içeri davet eden bir düzenlemeye sahip. Turuncu ve mor tonlarındaki yastıklar hareket katıyor. Duvarlarda asılı olan tablolar ev sahiplerinin yurt dışı gezilerinde keşfettikleri yerel sanatçılara ait. Nepal, Hindistan, Sri Lanka gibi farklı ülkelerden farklı zamanlarda alınmasına rağmen uyumlu bir koleksiyon duvarları süslüyor.

Tavandaki ilginç avizenin dikkatlerden kaçması imkansız. Aret Usta tarafından tasarlanan avizenin üzerinde tavus kuşu tüyleri motifleri yer alıyor. Evin tüm ihtişamı sanki bu avizede saklı. Salon aydınlatması, abajurlarla destekleniyor. Bu armatürler sahne aydınlatmalarının abajura dönüştürülmesiyle farklı bir çizgiye sahip. Salonla mutfak arasında geçişi sağlayan ahşap antika büfe Çek Cumhuriyeti’nden alınmış. Üzerinde yer alan kristal şişelerle bir bütün oluşturuyor.

EVİN KALBİ MUTFAK

Ailenin mutfakta vakit geçirmekten hoşlandığını mutfağın yaşam alanına dahil olmasından hissedebiliyoruz. Demsaş Mutfak&Banyo tarafından tasarlanan country stilindeki mutfak çok davetkar. Siyah granit tezgah ve beyaz ahşap dolaplar ferah bir çizgiye sahip. Aksesuarlar yan oyuncu değil, başroldeler. Kadın figürlü bronz dolap kulpları, davlumbaz etrafında kullanılan bakır tavalar, modern mutfak aletlerine eşlik eden vintage detayların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü belli.

Kadın figürlü dolap kulpları görülmeye değer. Beyaz ahşabın içine yerleştirilen ankastre fırının üzerindeki modern aksesuarlar çok sevimli.

Evin ana kalbini geride bıraktıktan sonra bu katta yer alan misafir yatak odaları ve banyoları geziyoruz. Sade, sıcak çizgiler bu bölümlerde de devam ediyor. Evinin tamamı özel bir ses sistemiyle çevrili. Müzik dinlemenin ne kadar keyifli olduğunu düşünüyoruz.

KUŞ BAKIŞI

Ahşap basamaklardan üst kata çıktığımızda karşımıza çalışma odası çıkıyor. Evin tamamında süpürgelik olarak kullanılan lacivert halat burada da devam ediyor. Ahşap bir kütüphane, çalışma masası ve dekoratif sallanan sandalyenin bulunduğu çalışma odasındayız. Burada çalışırken insan hiç yorulmaz herhalde. Klasik bir kütüphane yerine raflardan oluşan kitaplık sistemi odaya ferahlık katıyor.

Alt kata kuş bakışı bir bakış attıktan sonra yatak odasına yöneliyoruz. Mor ve beyaz tonlarının ahşap sıcaklığıyla buluştuğu odadaki cumbaların bazıları oturma alanı olarak değerlendirilmiş. Sandıklı bir sedir görünümünde olan alan çok dekoratif görünüyor. Giyinme odası, banyosu ve saunasıyla kendi içinde bir yaşam alanına sahip burası. Evin genelinde yer alan perdeler evin hanımının tasarımı. Uygulaması ise Serkan Design tarafından tamamlanmış. Evin genelinde kullanılan objeler de yine Taş Design, Mudo Concept imzası taşıyor.

DİNGİN VE SICAK

Kişisel eşyalarla zenginleşen, sevilerek yaşandığı için de sıcaklık hissi uyandıran bu evde zaman geçirmek için bahane çok. Her köşe keyifle tasarlanmış. Farklı zevklere sahip olan herkes kendine göre bir bölüm bulabilir. Eskiyle bugünün modern yüzünün karışımını evin her bir noktasında hissedebiliyorsunuz. Dört mevsim kendinizi dinleyebileceğiniz bir evde zamanı durdurmak, masallara misafir olmak gibisi olamaz..

Perili ev! İzmir’de bir köydeki taş evi gezdik