Sanatçı ya da zanaatkarların uzun yaşamasının sırrı tüm dünyada sıklıkla konuşulur. Peki işin püf noktası nerede? Bir şeyler üretiyor olmakta mı? Özellikle de el işi uğraşları stresi azaltarak daha sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralıyor.
RUHA İYİ GELİR
El sanatlarının insanların ruh haline iyi gelerek onları daha mutlu hale getirdiği düşünülüyor. Hatta dünyada yapılan pek çok araştırma kroşe, örgü, dikiş gibi uğraşların depresyonu %54 oranında azalttığını/sonlandırdığını gösteriyor.
STRESİ AZALTIR
Sürekli aynı şeyi yapmak hem dikkati tek bir noktada toplayarak bilişsel işlevi artırıyor hem de sıkıntı ve stres yaratan düşüncelerden kişileri uzaklaştırıyor. Yani yaratıcı faaliyetler bir tür meditasyon görevi üstleniyor.
ÖZGÜVENİ ARTIRIR
El sanatlarıyla uğraşmak ya da amatör bir şekilde bir el işi ile uğraşıyor olmak hem yaratıcı hem de kişiyi üretmeye sevk eden bir aktivite. Hayal kurmak, tasarlamak ve tasarladığını gerçekleştirmek kişinin kendine olan güvenini, öz saygısını artırıyor. Bu tarz uğraşlar zamanla bunu sosyal ortamda paylaşarak yeni çevreler edinilmesini, dolaylı yollardan da kişinin toplum içinde kendini çok daha iyi ifade edebilmesini sağlıyor.
EL-GÖZ KOORDİNASYONUNU SAĞLAR
Mobilya yenileme, resim, boyama, dikiş gibi pek çok hobi fiziksel bir aktivite. Bir hobi makası ile kağıt kesmek bile aslında el ile göz arasında mükemmel bir uyum ve koordinasyon ister. Görsel-uzamsal bu aktiviteler kasları çalıştırarak çok daha sağlıklı bir beden yaratıyor.
DÜŞÜNCE GÜCÜNÜ ARTIRIR
Gençliğin sırrı ne derseniz, size bir el işi ile uğraşmak diyebiliriz. Neden mi? Çünkü el-göz koordinasyonu sağlayan ve düzenli yapılan yaratıcı bir faaliyet bilişsel çöküşü yavaşlatarak beynin genç kalmasına yardımcı oluyor. Hatta konu ile ilgili yapılan bir takım bilimsel araştırmalar yaratıcı bir hobinin beyin yaşlanmasını %50 oranında azalttığını ortaya koyuyor. Alzheimer gibi hastalıklarla savaşmada çok etkili bir yöntem olduğu düşünülüyor.