Şebnem Vural, Urla’daki evinde, bu kez de masalsı bir yılbaşı dekoru ile karşıladı bizleri. Yılın en soğuk aylarından biri olan Aralık bu evde, klasik yeni yıl detaylarıyla herkeste sımsıcak hisler uyandırıyor.
DAĞ EVLERİNDEN İLHAM ALDIK
Urla’daki evimizin bahçesindeki kulübeyi süslerken dağ evlerinden ilham aldık. Hani şu karların ortasında kalmış küçük bir terası olan, içinde sıcacık şöminesi yananlardan. Bunun için de eski bir paleti beyaza boyayarak kendi minik verandamızı yarattık. Üstüne evin içindeki eski sallanan sandalyemizi yerleştirdikten sonra onun üzerine de ekose bir şal, Missia Home’dan aldığım ve çok sevdiğim çiftlik desenli kırlent, yanına odunlar ve kozalaklarla doldurduğum kırmızı bir galvaniz kova, eskilerden kalma bir kızak ve yılbaşı çiçekleriyle diğer tüm detayları da tamamlamış olduk. Kulübenin alın kısmını ve sokak lambasını da yine kendi topladığım çam ve mazı dallarıyla süsleyip ışıklandırdım ve bolca da kar spreyi sıktım… Yılbaşı çayları ise bizim evin tatlı ritüellerindendir.
YILBAŞI SOFRASI
Atatürk çiçekleri benim olmazsa olmazım. Onların o kadifeyi andıran kocaman kırmızı çiçeklerini görmek bana mutluluk veriyor. Masanın ortasındaki sepette mutlaka onlar oluyor ve gözüm başka hiçbir şey aramıyor. Sofralarımda ise daha sıcak geldiği için seramikten yanayım. Özellikle de tek tek farklı desen ve şekillerde tabaklar kullanmak bana çok eğlenceli geliyor. Yılbaşında şık sofralardansa masalsı olanlar tercihim.
Yaklaşık 20 yıldır her sene mutlaka, Aralık ayında çörek adamlı kurabiyeler pişiririm. Bunların bir kısmını paketler, hediyelerimin yanlarına iliştiririm. Geri kalanı ise tüm ay boyunca masamızın üzerindeki yerini alır.
Yine aynı şekilde bol meyve şekerlemeli yılbaşı kekini de sadece yılın bu zamanlarında yaparım. Avizeleri süslemek özellikle de yemek masasının üzerindekileri en büyük keyfim diyebilirim. Çelenkler, kurdelalar ve dallarla çok daha şık ve ışıklar yandığında ise çok daha sıcacık bir hale dönüşüyorlar bana göre. Masa örtülerini runner ve Amerikan servislerini ise kat kat kullanmayı farklı desenleri ve dokuları bir araya getirmeyi çok seviyorum. Bu da yine ruhumun 80’ler ve 90’larda olmasından kaynaklanıyor. Özellikle de pathchwork ve goblen servisleri ve onlarla da pötikare peçeteleri karıştırmaktan vazgeçemiyorum.
Çam ağacında ve evin genelinde kendi diktiğim süslerin yanı sıra uzun zamandır biriktirdiğim farklı yerlerden ve ülkelerden almış olduğum hatırası ya da hikayesi olan süsleri, bibloları ve dekorları kullanmayı seviyorum. Evimizi doldurmaktan, oyuncakçı dükkanına çevirmekten çekinmiyorum. Çünkü her birini sadece senede bir ay görüyorum. Bu da benim için anılarıma ve tatlı zamanlarıma yaptığım bir yolculukmuş gibi geliyor.
Yılbaşı ağacı nasıl süslenir? Farklı stilde yılbaşı ağacı süsleme fikirleri
