Ünlü Mimarlık Dergisi’nin 2014 yılı için belirlediği ‘Wow List’, dünyanın en etkileyici binalarını içeriyor. Bu listede, Türkiye’den de bir bina yer alıyor. Geleneksel motiflerin modern bir bakış açısıyla yeniden yorumlandığı ve çevre dostu bir yaklaşımla inşa edilen bu binaları birlikte keşfedelim.
1. Galería de las Colecciones Reales – Madrid, İspanya
Madrid Kraliyet Sarayı’nın yanında bulunan Galería de las Colecciones Reales, İspanyol Monarşisi’nin zaman içinde biriktirdiği olağanüstü koleksiyonlara ev sahipliği yaparak ulusal mirasın korunmasına katkı sağlıyor. Luis Mansilla ve Emilio Tuñón’un tasarımı olan müze, koleksiyonların zenginliği ve çeşitliliğini gösteren bir sanat eserleri seçkisine de ev sahipliği yapıyor.
2. Gran Acuario Mazatlán – Meksika
Mazatlán’ın altın rengi kumsallarıyla ün salmış olduğu kadar, dikkat çekici bir bina da var. Deniz temalı ve Latin Amerika’nın önde gelen akvaryumlarından biri olan bu muhteşem yapı, Cortez Denizi’nin zengin yerel sularına özel olarak tasarlanmış, ziyaretçilere denizin derinliklerinde eşsiz bir keşif deneyimi sunuyor. Gran Acuario Mazatlán, klasik akvaryum klişelerinden uzaklaşarak doğa ile mimariyi harika bir şekilde birleştirerek bize benzersiz bir uyum sunuyor.
3. İstanbul Modern – İstanbul
İstanbul Modern, Boğaz’ın muhteşem manzarasıyla ayrı bir güzelliğe sahip. Ünlü mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan bu bina, dalgalı alüminyum panellerle neredeyse bir gemi gibi görünüyor ve benzersiz konumuyla ziyaretçilere Anadolu Yakası, Adalar ve Tarihi Yarımada’yı izleme fırsatı sunuyor.
4. John Randle Centre for Yoruba Culture and History – Nijerya
Nijerya’nın Lagos şehrinde bulunan John Randle Yoruba Kültür ve Tarih Merkezi, sadece bir müze değil, aynı zamanda ziyaretçilere çok yönlü duyusal bir deneyim sunuyor. 18.000 metrekarelik alanıyla bu kültür merkezi, Yoruba kültürünün geçmişini, günümüzünü ve geleceğini bir araya getirerek aktarması bakımından büyük önem taşıyor. Geleneksel mimari unsurlardan ilham alan çağdaş bir tasarıma sahip olan merkez, Yoruba halkının tarihini ve kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak için önemli bir rol üstleniyor.
5. LAMA Pavilion – Şili
Şili’nin Yungay kentinde bulunan LAMA Pavilion, And Dağları’nın muhteşem manzarasını sunmak için tasarlanmış iki istiflenmiş kuleye benzer bir yapıya sahip. Dirsekli bir plakaya sahip olan kulenin orta kısmında, yağmur suyunu toplamak için bir saçak bulunuyor. İçeride, izleme platformuna çıkmak için sarmal bir merdiven bulunuyor. Ayrıca sadece merdivenle ulaşılabilen bir karanlık oda ve bir çatı ocağı da bulunmaktadır.
6. Maroquinerie de Louviers – Normandiya
Normandiya’daki yepyeni Hermes binası, tasarımcı Lina Ghotmeh tarafından Maroquinerie de Louviers adıyla tasarlandı. Bu muhteşem bina, Normandiya’nın kalbinde yükselen bir şaheser olarak tanımlanıyor ve Hermes’in ürünlerini sergileyen ve kendi çıraklık eğitim merkezi olan Louviers École Hermès des savoir-faire’nin bir uzantısı olarak hizmet veriyor. Hermes’in bu etkileyici binası, zanaat geleneğini sürdürmeyi ve çevre dostu inovasyonlarıyla E4C2 unvanını alarak düşük karbonlu bir öncülüğü benimsemeyi amaçlıyor.
7. National Archives of Publications and Culture – Çin
Çin’in Zhejiang eyaletinde bulunan National Archives of Publications and Culture, hem kütüphane hem de müze olarak tasarlanmıştır ve aslında Çin kültürünü onurlandırmak amacıyla tasarlanmış yeni bir arşiv ağıdır. Pritzker Ödülü sahibi Wang Shu ve Lu Wenyu tarafından tasarlanan etkileyici bina, modern ve geleneksel formların zarif bir koreografiyle bir araya geldiği ve ışığı ile gölgeyi muhteşem bir şekilde kullanarak dikkat çeken bir yapıdır.
8. New Temple Complex – İngiltere
James Gorst Architects tarafından tasarlanan White Eagle Lodge için bu inançlı topluluk kompleksi, sürdürülebilirlik açısından bir tasarım harikasıdır. Halka açık olan bina, merkezi bir avlu bahçesine bakan ve revaklı bir yürüyüş yoluyla birbirine bağlanan ortogonal bir düzenlemeyle her köşeden ve inançtan gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapmak üzere tasarlanmıştır. New Temple Complex, ilhamını Amritsar’daki 16. yüzyıldan kalma Sih Altın Tapınağı’ndan almaktadır. Kompleks içinde tapınak, kütüphane, şapeller, çok amaçlı bir topluluk salonu, halka açık fuaye ve mutfak gibi alanlar bulunmaktadır.
9. Parimal Garden – Hindistan
1940’lara dayanan bir geçmişi olan bu yeşil park, ünlü peyzaj mimarlık firması Prabhakar B. Bhagwat tarafından yeniden tasarlanarak halka açık yeni bir yeşil alan haline getirildi. Hindistan’ın Gujarat eyaletine bağlı Ahmedabad kentinde bulunan Ambawadi bölgesindeki bu bahçe, geleneksel unsurların korunduğu ancak modern çizgilere de sahip olan begonvil çardakları ve çeşmeler gibi ögeleri içeriyor. Parimal Garden içerisinde meditasyon köşkü gibi özel alanlar da mevcuttur.
10. Perelman Performing Arts Center – Amerika Birleşik Devletleri
Perelman Performing Arts Center, sanatçılara yenilikçi, çok disiplinli ve disiplinler arası çalışmalar yaratma imkanı sunan teatral tasarım olanakları ve yeni fırsatlar sunan bir yapıdır. Aynı zamanda tiyatro, dans, müzik, oda operası, film ve medya için eşsiz bir mekan olarak hizmet vermektedir. Mimarlık firması REX tarafından tasarlanan bu 138 metrelik küp şeklindeki yapı, hareketli duvarlarla 11 farklı tiyatroya izin vererek olağanüstü esneklik sağlar ve her performans için tamamen farklı bir ortam yaratır.