Hepimiz mutluluğu uzaklarda arar olduk. Hindistan’a gidenimiz bile var.
Oysa mutluluk bize sandığımızdan çok daha yakın: Mutluluğun sırrı evde saklı.
Mutluluk, biz uzaklarda arasak da yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu geçirdiğimiz evlerimizde başlıyor. Şöyle bir bakın etrafınıza… Evlerimizde ne kadar mutluysak, yaşamlarımızda da o kadar mutlu oluyoruz. Evdeki rahatımız ve huzurumuz tüm alanlardaki enerjimizi ve neşemizi besliyor. Mutlu olduğumuz evlerden çıkarken hayatın zorluklarına karşı 1-0 önde başlıyoruz.
Kuşkusuz evimiz karakterimize, yaşam tarzımıza, alışkanlıklarımıza, ihtiyaçlarımıza cevap verdiği ölçüde bizleri mutlu ediyor. Sevmediğimiz, bir türlü alışamadığımız, enerjimizi alıp götüren eşyalarla dolu bir ev fark etmesek de bizi dibe çekiyor. Duvar rengi, halı ya da koltuklar, işe yaramayan mobilyalar, yıllarca biriktirdiğimiz bir sürü gereksiz eşya, keyif kaçıran bir oturma odası, iç karartan bir yatak odası ya da düzensiz bir mutfak fark etmesek de yaşamımızı olumsuz etkiliyor.
Oysa bizler gibi evlerimiz de değişmeli, yenilenmeli. Hayattan daha fazla keyif almamızı sağlayacak şekilde tazelenmeli. Bizleri mutsuz, halsiz ve isteksiz bir ruh haline sokan ne varsa kapı dışarı edilmeli. Minik adımlarla, minik eklemelerle evlerimiz; hayatın koşuşturmacası arasında keyifle mola vereceğimiz bir durak, kendimizi güvende hissedeceğimiz bir sığınak, huzurlu hissedeceğimiz bir mabet gibi sıcak ve mutlu yuvalara dönüşmeli. Evlerimiz bizleri her gün yeniden şarj etmeli, kocaman bir gülümsemeyle yeni bir güne uyandırmalı.
Evlerimizi yeniliklerle beslemeye başladıkça onların da bizleri beslediğini göreceksiniz.
Beraber ilerleyeceğimiz bu yolculukta evlerimizde biraz daha mutlu olmamızı sağlayacak büyükten küçüğe her türlü dekorasyon fikrini sizlerle paylaşacağım. Unutmayın, evlerimizi mutluluk taşıdığımız, mutluluğun kaynağı bir yuvaya dönüştürmek bizlerin elinde.
Çünkü sihirli değnek elimizde!