Görünen o ki, yeni nesil evler çok daha organik ve yaşayan stillere kucak açacak gibi. Doğanın binbir formundan, renk ve dokusundan esinlenilerek yaratılan yaşam alanlarının dekorasyon şifresi ise; köklere dönüş…
Geçtiğimiz ay gerçekleşen Paris Maison&Objet fuarındaki trendler de gösteriyor ki, süregeldiğimiz yaşamı daha iyi ve kaliteli kılmak için yapaylıktan uzak, doğal gerçeklerle iç içe geçen stilleri de hayatımıza sokmaya başlıyoruz. Bunun insan psikolojisine ve sağlığına da katkıda bulunduğu bilimsel olarak kanıtlandığından beri dekorasyon stillerini belirleyen tasarımcılar da köklere dönüşe geçmiş durumda. Yeni nesil evler doğanın tüm zenginliklerini barındıracak gibi.
Öncü kelimeler: Öz, ham ve ilkel
Ormanlar en değerli ilham kaynağımız. İçinde barındırdığı formlar ve renklerin coşkulu birlikteliği yalın ama enerjisi yüksek yaşam alanları oluşturmamızı sağlıyor. Tahta, bitki kökleri, yosun, mantar ya da kuş, baykuş, at gibi hayvan figürleri, hepsi birer dekorasyon ögesine dönüşüveriyor.
Renklerin yansıması
Saflığın ve doğallığın simgesi beyaz, derinliklerin rengi koyu mavi ve yeşil, doğanın teması ham ahşap rengi… Tüm dekorasyon temaları bu renkler üzerine farklı kombinlerle çeşitlendiriliyor.
Derin deniz ve doğa renkleri
Köklere dönüşü yaşarken elbette denizin derinliklerine de dalıyoruz. Mercan kırmızılar, koyu yosun yeşili, deniz bitkilerinin birbirini tamamlayan tonları dekorasyonda renk geçişlerinin çıkış noktası. Aksesuarlarımızı tahta, toprak ve cam gibi organik ve şeffaf malzemelerden seçiyoruz. Tekstillerde ise yine ham keten, pamuk, keçe ve işlenmemiş iplik dokumalar öne çıkıyor.
Stili anlatan saflık ve yalınlık
Doğayı çağrıştıran heykelsi aksesuarlar saflığı temsil ederken, işlenmiş doğal malzemeler endüstriyel etkileşimi ve yenilikçi teknikleri vurguluyor. Yalın ve ağırbaşlı mobilyalar, evde rahatlatıcı zen atmosferi ve renk kontrastlarının yarattığı ahenkle birleşiyor.