İngiliz Janet ve Neil Lovekin çifti, 2004 yılında Surrey’deki bu evi gördüklerinde, tam da hayallerindekini yansıttığını düşünmüşler. Estetik, fonksiyonel, işlevsel ve trendlere uygun bir ev yaratmakmış amaçları. Mimar Wray McCann ve ekibiyle ortak bir çalışma sonucunda, işe koyulmuşlar.
EVİN İÇ VE DIŞ DUVARLARI TAMAMEN YIKILDI
Evin tadilatı tam iki yıl sürmüş. İç ve dış duvarların hepsi yıkılmış. Evin sadece iskeleti kalmış ortada. Amaç, evi yepyeni sağlam bir hale getirmekmiş. Evin genelinde, meşe ağacından kolon ve kirişler kullanılmış ve çoğu açıkta bırakılmış. Bu sayede evin country tarzı korunmuş. Tüm elektrik ve su tesisatı baştan aşağı yenilenmiş. Ahşap, cam ve metal gibi klasik malzemelerin ağırlıkta olduğu bir tasarıma yer verilmiş zamansız bir mekan olması için.
Evin pek çok alanında olduğu gibi, girişte de meşe kirişler dikkat çekiyor. Duvar kağıdı olarak Cole&Son’ın Woods modeli kullanılmış. Duvar kağıdının grafik tasarımı, sofistike bir hava katmış mekana. Aynı zamanda bodrum katına inen bu bölgede, vurgu noktası yaratmış. Burada bulunan üç ayaklı konsol, ev sahibesi Janet Lovekin tarafından tasarlanmış. Evin bodrum katında, tüm ailenin keyif alacağı bir oyun ve çalışma alanı yaratılmış.
Güney cepheye bakan pencere olmadığı için, ev sahipleri güneş ışığından maksimum derecede yararlanmak amacıyla evin diğer köşelerinde bol bol pencere olmasını istemiş. Bunun için odalarda, banyoda ve çatıda pencerelere yer verilmiş. Bu da eve sıcaklık katmış. Evin üst katı, baştan aşağı yeniden tasarlanmış. Tüm yatak odalarında özel birer banyo yaptırılmış. Özellikle kendi odalarındaki banyonun detayları için çok uğraşmış ev sahipleri.
Meşe kirişlerin üzerinde duran küvet, duşakabin, lavabolar ve TV sistemi banyonun en önemli detaylarından.
Ev sahibesi Janet, iki çocuğunun odasını tasarlarken, son moda çizgilerden uzak durmuş. Böylece çocuklar büyüdükçe, kendi istedikleri değişiklikleri rahatlıklıkla yapabilmişler. Yine meşe ağacı ağırlıklı oturma odasında, rahatlık ön planda. Wesley Barrell imzalı L şeklindeki kanepenin önünde bulunan siyah puf, kontrast yaratıyor.
Turkuaz renkli yastıklar da odayı canlandırıyor. Buradan bahçeyi izlerken, çıtır çıtır yanan şöminenin sesini dinlemek insana huzur veriyor. Şöminenin üzerindeki Jack Vettriano imzalı orijinal tablo, bu odanın en dikkat çekici detaylarından.
Açık plan olarak tasarlanan yemek odasında yeniyle eski kombinlenmiş. Vintage bir yemek masasına, geleneksel tarzdaki sandalyeler eşlik ediyor. Masanın üzerinden, bahçeden toplanan çiçekler eksik olmuyor. Buradaki modern detay ise Secto Dizayn tarafından tasarlanmış, Octo 4240 model avize.
Yemek odasından aile odasına geçiyoruz. Burada, duvarlarda desenli bir duvar kağıdı tercih edilmiş. Mobilya ve halılarda da desen kullanılmış. Diğer eşyalar ise daha doğal görünümlü. Mutfakta da açık plan tercih edilmiş. Yerlerde masif ahşap, tezgahlarda granit ve mermer kullanılmış. Fonksiyonel dolaplar ise özel sipariş üzerine imal edilmiş. Bu arada, ev sahibesinin sandalye tutkusunu da göz ardı etmemek gerek. Mutfaktaki Hans Wegner Wishbone sandalyeler bunun en güzel örneği.
Her türlü detayın en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü bu güzel evin bahçesini de unutmamalı. Evin her bireyinin zevk alabileceği köşelerin planlandığı bahçede, dört mevsim bir başka güzel oluyor.
Zevkli ev sahiplerinin, modern, klasik, geleneksel, country tarzları harmanladığı evin ve bahçenin her köşesi, insana ayrı bir haz veriyor.
YAZI: Ali Heath
FOTOĞRAFLAR: Brent Darby NARRATIVES/SESKIMPHOTO
İngiltere’de beyaza tutkun natüralist bir evi gezdik
