Onu “Beno” olarak tanıyoruz ve önceki evleriyle de dergimizin sayfalarında misafir etmiştik. Kendi tabiriyle “Benosal” bir anlayışla dekore ettiği, enerjisi yüksek yeni evinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Kırmızı koltuk Lerona marka, beyaz koltuk ve chesterfield özel yapım. Avizeler antikacıdan. Karabağ kilimi, Apex halı. Çiçeklik Beno’nun annaannesinden kalma bir dikiş makinesi. Bambu sandalyeler ve TV yanındaki bambu raf Bee Interiors Arc. Turuncu abajur Decorea. Kırmızı virtin antika, Beno kırmızıya boyatmış. Mudo Concept’ten alınan TV dolabının sağındaki ceviz parça eşinin babasından. Duvardaki İran halısı dede yadigari, kenarında asılı hasır halı dövücü Zara Home. TV ünitesinin yan duvarındaki hasır tabaklar Decoselstore.
BENO İLE KISA KISA
- En sevdiğin renk: Doğada tüm renkler.
- En sevdiğin desen: Kalbime değen, kalbimi neşelendiren tüm desenler.
- En sevdiğin malzeme: Ahşap ve mermer.
- En sevdiğin kumaş: Beni rahat hissettiren tüm dokular.
- En sevdiğin mutfak aleti: İşimi kolaylaştıran tüm mutfak aletleri.
- En sevdiğin öğün: Akşam yemeği.
- Evdeki en sevdiğin köşe: Her bir köşesi, çünkü her bir köşesi Benosal, bana has. Bence ona en sevdiğim demeyelim de en çok vakit geçirdiğimiz diyelim.
BİTKİ KÜMELERİ
Bitkilerin de özel bir yeri var Beno’da. Onların iyileştirici gücüne, terapik etkisine inanıyor. Çok sık seyahat ettikleri için de genel olarak kaktüs gibi çok sık sulama gerektirmeyen bitkiler bakıyor.
KEYİFLİ KOLEKSİYONLAR
Evin farklı köşelerinde; dolap içlerinde, duvarda, rafta, şifoniyer üzerinde karşımıza çıkan koleksiyonlar var. Hepsi, renkler ve desenler kadar bu evin kimliğini oluşturan detaylar… “İkimiz de bize keyif veren parçaların koleksiyonunu yapmayı seviyoruz. Üniversite yıllarından beri biriktirdiğimiz Schleich marka hayvan figürleri koleksiyonumuz, minyatür obje ve mobilya koleksiyonumuz ve benim kahve fincanı koleksiyonum var.’
“BİZİM İÇİN EV TAM BİR SIĞINAK”
İki kişilik, küçük bir aile onlar. Dolayısıyla sakin bir yaşantıları var. Evde vakit geçirmeyi ve misafir ağırlamayı da seviyorlar. “Bizim için ev tam bir sığınak. Evde vakit geçirmeyi çok seviyoruz. Dışarıdayken evimizi resmen özlüyoruz, ikimiz de evcimen insanlarız.” diyen Beno ile eşi S.O.’nun enerjisi yüksek yeni evlerindeyiz. Renkleri ve desenleri çok seven çift, neredeyse tüm renkleri yeni evlerinin tümünde kullanmışlar.
Evim dergisi olarak 3. kez evinizi konuk oluyoruz, ama yine de önce biraz sizden bahsedelim mi?
Evimizin Evim dergisi… 2006’ dan bu yana takip ettiğim tek dergisiniz diyebilirim. Bu evimizde de sizi ağırlamaktan mutluluk duyduk. İkimiz de siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler mezunuyuz. Okul sıralarında başlayan bir birliktelik bizimkisi. 9 senedir evliyiz ve 32 yaşındayız. Ben şu sıralar influencer’ım, instagram’da @benonunblogu adlı bir hesabım, aslında şahsi bir “TV kanalım” var diyebilirim. Eşim yani S.O. ise farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir iş insanı.
BENOSAL DEKORASYON NEDİR?
Dekorasyon tarzınızı “Benosal dekorasyon” diye yine size özgü bir ifade ile tanımlıyorsunuz. Biraz açalım mı?
Yani aslında benosal derken “kişisel” kelimesini daha da kişiselleştirmiş oluyorum. Beno’dan esintili Beno’ya ait dekorasyon diyebiliriz. Bana özgü ve beni yansıtıyor evim.
Renk ve desen yoğunluğuna rağmen aydınlık, ferah ve bize gülümseyen bir ev. Bunun sırrı nedir sizce?
Bunu duymak çok güzel, çünkü bazen instagram fotoğraflarında her şey çok üst üsteymiş gibi çıkabiliyor halbuki evin içi gerçekten öyle değil, kullandığım renklerin de desenlerin de kendi içinde doğal bir dengesi var bana göre.
200 METREKARE 4+1 EV
Eviniz kaç metrekare ve taşınalı ne kadar oldu?
Evimiz net 200 metrekare, 4+1 konseptte. Yaşantımızın çoğu salonda geçtiği için bu alanın geniş olmasını seviyoruz. Bir odayı yatak odamız, bir odayı benim giysi odam, bir odayı misafir yatak odası ve bir odayı da depo ve çamaşır odası olarak kullanıyoruz. Taşınalı tam bir sene oldu. Her evimizde duvar renklerinde mutlaka değişiklikler yapıyoruz, ya boya ile ya da duvar kağıdı ile… Bu evde de hepsini yaptık.
DEKORASYONUN ÇIKIŞ NOKTASI
Dekorasyonun çıkış noktası ne oldu?
Tek bir çıkış noktam yok aslında. Bir şeyleri bir şeylerle uydurma çabam da yok. Dolayısıyla dekorasyonumuz; kalbimden geçen, evimizde görmek istediğimiz, bizi mutlu eden parçalardan oluşuyor. Bir de tabii ki yıllar içinde vazgeçtiğimiz eşyalar da oluyor, yeni eklenenlerle birlikte ortaya çıkan değişimleri de çok seviyoruz.
DUVAR RENKLERİNE NASIL KARAR VERDİNİZ?
Duvarlarda dikkat çekici ve yoğun boya renkleri kullanmışsınız. Renklere nasıl karar verdiniz? Renkler, özellikle de canlı ve baskın renkler bizi çok mutlu ediyor, dolayısıyla da kendiliğinden karar vermiş oluyoruz.
“DETAYLARIN HİSSETTİRDİKLERİ İLE İLGİLENİYORUM”
Bu kadar çok desen ve renk kullanırken “acaba sonuç nasıl olacak” diye hiç endişe ettiğiniz oluyor mu?
Gerçekten hiç bu endişeye düşmüyorum çünkü sonuçla değil, detayların bana ayrı ayrı hissettirdikleriyle ilgileniyorum daha çok. Zaten doğal olarak da sonuç beni mutlu ediyor.
Mutfakla aranız nasıl?
Oldum olası mutfakta vakit geçirmeyi çok sevdim ama bunun yanında da kalıp tarifleri hiç sevemedim. Evde mevcutta ne varsa onları birleştirip bir şeyler oluşturmayı çok seviyorum. Böylece gıda israfı en aza inmiş oluyor.
Dekorasyonda da benzer bir bakış açınız olduğunu söyleyebilir miyiz?
Aslında evet, evlenirken kurduğumuz evimizden bir çok eşyamız hala mevcut, tabi ki yeni eklenenler de oldu ama eklenenlerin dışında bazı mobilyalarımızda renk ve döşeme değişiklikleri yaptık.
Takım mobilya mantığına karşı mısınız?
Kesinlikle. Takım mantığını sevmiyorum, renkleri desenleri bu kadar severken takım takım olmak ruhumuza aykırı oluyor. Niye sevdiğimiz birçok şeye şahit olarak yaşamak varken bir şeyler takım diye onlara mahkum kalalım ki? 6’lı bir fincan takımım olursa 6 tanesi de aynı fincanım olur en basitinden, ama 6 tanesi de farklı fincanım olursa her gün başka model bir fincanla keyiflenebilirim.
185 metrekare 3+1: Renklerin dans ettiği ev
Her köşenin başrolünde renk var
