Güney Fransa’nın davetkar ve hafifleten etkisini buram buram hissettiren bu evin ruhunda dört mevsim yaz var.
Bahçeşehir’de yeşil bir vadi içine konumlandırılmış bir şehir evindeyiz. Ama işte belki de sırf bu yüzden sırtını bu vadiye yaslayan evde tam bir provans havası hakim. Bu evde, Fatih ve İlknur Öztırak çifti 2.5 yaşındaki kızları Asya ve 7 yaşındaki kızları Sahra ile birlikte yaşıyor.
İlknur Öztırak anaokulu öğretmeni, ama kızlar doğduktan sonra mesleğine ara vermiş. Dolayısıyla İlknur Hanım zamanının büyük kısmını çok sevdiği evinde, dekorasyon ile uğraşarak geçiriyor. Bu yüzden evin özenle kurgulanmış bir stili var. Buraya yaklaşık 8 ay önce taşınmışlar. Daha önce yine aynı semtte oturuyorlarmış, ancak daha büyük bir eve ihtiyaç duydukları için buraya taşınmaya karar vermişler.
Evi satın almalarında mutfağın planı büyük rol oynamış. Mutfaktaki oturma bölümü çifte çok cazip gelmiş, çünkü böylelikle herkese yönelik bir kullanım alanı oluşturmak mümkün olmuş. Bu sebeple de ev için 4,5+1 planlamaya sahip diyebiliriz.
Orta sehpa üzerindeki şamdanlar Ikea’nın. Diğer aksesuarlar Instagram üzerinden @momswood’ dan sipariş edilmiş. Yemek masasının hemen yanındaki dev saksı Babil Peyzaj’ın.
EV BÜRÜT 250 M2 ALANA SAHİP
Oldukça geniş bir kullanım alanına sahip olan evde, trafiği engelleyecek neredeyse hiçbir şey yok. Özellikle antre ve koridorlarda çok ferah bir geçiş var. Ev net 205 m2 bürüt 250 m2 alana sahip. Bina ise henüz dört yaşında. Bina çok genç olmasına rağmen yine de eve taşınmadan önce evle ilgili tadilat yapmışlar. Hol, salon, mutfak, çocuk odaları ve çalışma odasının duvarlarına çıtalama yapmışlar.
Ev sahibesi provans stili çok sevdiğinden, duvarların çıta uygulamasıyla Fransız duvar gibi görüneceğinden emin bir şekilde bu kararı vermiş. Duvarlarda gri-beyaz ikilisini tercih etmişler. Aslında mavinin çok uçuk tonlarını barındıran ton biraz lavanta esintileri de taşıyor denebilir. Tadilat işleri bittikten sonra tamamen dekorasyon konusunda eğilmişler. Salonun dekorasyonunda ev sahibi için en büyük ilham kaynağı şömineyi andıran konsol olmuş. Bu konsolda karar kıldıktan sonra da koltuklara karar vermişler.
Salondaki mobilyalarda masif ahşap tercih etmişler. Ancak bunu yaparken tek tondan ziyade ahşabın bir kaç tonunu kullanmışlar. Böylelikle daha dinamik bir atmosfer elde edilmiş. Geniş salonlarda büyük sehpa kullanmak çarpıcı bir odak noktası yarattığı için, orta sehpayı olabildiğince büyük ebatlarda tercih etmişler. Sehpanın üzerine yerleştirilen aksesuar ile atmosfer tamamlanmış.
EN BÜYÜK DEĞİŞİKLİK MUTFAKTA YAPILDI
En büyük değişiklik ise mutfakta yapılmış. Mutfağın tüm dolap kapaklarını sil baştan değiştirmişler. Benzer şekilde tezgah, eviye, batarya ve kulplar da değişmiş. Mutfaktaki oturma alanının tam karşısında bir TV bölümü oluşturmuşlar. Boydan boya konsolun yer aldığı bu alan depolama açısından da çok geniş bir çözüm sağlıyor. Estetik görünümü hiç bozmamak için tüm kablolar bir kanal oluşturularak gizlenmiş. Aplikler içinse hem hol hem de mutfakta sil baştan bir elektrik sistemi düzeneği yaptırılmış.
Çalışma odası, İlknur Hanım’ın sakinliğe ihtiyaç duyduğunda bir kaçış alanı rolünü üstleniyor. İşin en güzel kısmı ise en ince ayrıntısına kadar her şeyi kendisinin seçmiş ve yapmış olması. Yavaş yavaş önce duvarları boyamış, sonra çıtaları yapmış. Perdelerin boyunu kendisi ayarlamış, kesip dikmiş. Çerçevelerin içlerini özenle seçip duvara kendisi asmış. Odanın en çarpıcı köşelerinden biri ahşap bankın yer aldığı bu alan. Üzerindeki objeler de cazibesini bir üst notaya taşıyor. Ahşabın en doğal tonuna ev sahipliği yapan merdivense LED ışıklar giydirilerek süslendiğinde adeta görsel şölen sunuyormuş.
İlknur Hanım’a evindeki en sevdiği köşeyi sorduğumuzda aldığımız cevap çalışma odası oluyor. Belki o yüzden bu odaya girdiğimizde hepimiz için farklı bir etkisi oldu. Sakız gibi beyaz kanepe, özenle seçilmiş tuval desen duvar kağıdı odanın en çarpıcı detaylarını oluşturuyor. Ancak salondaki şömineli alanın da en az çalışma odası kadar cezbedici olduğunu eklemekten geri duramıyor. Ve pek tabii ki balkonu… Soruyu revize etmemizi rica ediyor sonra, peki en çok nerede vakit geçiriyorsunuz, diye. Mutfaktaki ada ünitesi ve tezgah arasında diyor. İki küçük çocuklu bir anne olarak mutfağının dekorasyonun da neden onun için bu kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
ÇOCUK ODASI
Asya ve Sahra’nın odaları klasik çocuk odalarından farklı ve kişisel olsun istedikleri için dekorasyonunda bir uzman desteği almışlar. Her iki oda da, La Deco des Petits’nin kurucusu, stilist ve tasarımcı Elif Osmanoğlu imzası taşıyor. Perdelerden yatak örtülerine çalışma masasından dolaba, yatağa, avizelere ve apliklere kadar hepsi özenle tasarlansın istemişler. Nitekim de öyle olmuş. Elif Osmanoğlu, odanın renk seçimlerinde Asya ve Sahra ile işbirliği yaparak ilerlemiş. Ve ortaya evin en renkli mekanları çıkmış.
Ev turunda bu kez Tacihan Yongacı’nın Bodrum’daki el emeği yazlığındayız
