Tüm dekorasyon stillerinde karşımıza çıkan doğaya dönüş felsefesiyle birlikte ahşabın binbir formu da dekorasyonla buluşuyor. En ham halinden tornadan çıkmış şekline kadar aksesuar ve mobilyada yeni ahşap dönemine hoş geldiniz.
Çağlar boyu evlerin değişmez malzemesi ahşap, ekolojik yaşam felsefesinin hakim olduğu, tam bir doğaya dönüş yaşadığımız son dönemde popülaritesini iyice artırdı. Artık sadece mobilya ve zeminlerde değil küçük aksesuarlardan duvar süslemelerine kadar pek çok yerde karşımıza çıkıyor.
EN HAM HALİYLE AHŞAP
Rustik stilin kaba, hantal ve ham görünümlü mobilyaları tam da doğaya dönüş fikriyle örtüşüyor. Ancak klasik bir apartman dairesinde yorucu ve boğucu durma ihtimaline karşın, bu ruhu yansıtmak için belki de sadece bir sehpa ya da küçük aksesuarlar tercih edebilirsiniz.
AHŞAP VE…
Her dönemin vazgeçilmez dekorasyonu Wooden stili, bulunduğu ortama sıcak, naif ve samimi bir hava katan ahşap ve dekoratif ürünlerle birlikte şehirli evini konforlu bir kır evine dönüştürüyor.
Zamansız tarzıyla, stil sahibi dekorasyon severlerin baş tacı olan bu stili hem modern, hem de vintage ürünlerle bir arada kullandığınızda her mevsim ve her dönem yaşayabileceğiniz bir ev kurgulamanız mümkün. Ayrıca ahşap malzemelerin yaydığı doğal ve pozitif enerji, kendinizi her zaman dünyayla iç içe ve mutlu hissetmenizi sağlar.
Ahşapla iyi fikirlere yer açın: Malzememiz ahşap olunca dekorasyonda, son yılların favorileri arasında olan heykelsi formlara yer açmak kaçınılmaz.
Eğer ille de fonksiyonellik kazandırmak istiyorsanız bir ağaç kütüğünün üzerine cam kestirerek koltuk yanında şık bir sehpa olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca gelişigüzel yontulmuş tahta parçasının ortasına ayna yerleştirerek büfe ya da antre duvarına asabilirsiniz.
Eğer yalın ve ince mobilyalar tercih ediyorsanız klasik bir kitaplık yerine yine çok moda olan ahşap bir merdiven kullanabilirsiniz. Üst dikmelerini vereve kestirdiğiniz merdiveni holde veya küçük çalışma odanızın duvarında değerlendirebilirsiniz. Tahta kasaların altına taktıracağınız dekoratif tekerlekler ve bir ucuna bağlayacağınız halat sapla dilediğiniz yere çekeceğiniz pratik ve keyifli sehpanız hazır bile…
AHŞAP MOBİLYA BAKIMINA DİKKAT
Bakım zamanı Bakımı ve tamiratı çok da kolay olmayan ahşap malzemeleri uzun süre kullanmak için düzenli ve bilinçli bir bakım yapmalısınız:
- Ahşap mobilyaların en büyük düşmanı toz. Bu yüzden haftada en az iki kez nemli bir bezle tozunu alın. (Not: Kuru bezle toz almak uzun vadede zarar verir.)
- Su ve sabun ahşap mobilyaların cilasına ve dokusuna zarar verir. Aynı şekilde sıcak tabak, bardak da boyanın kabarmasına yol açar. Bu nedenle koruyucu altlık mutlaka kullanın.
- Bardak veya tabaktan dolayı solmuş ve lekeli mobilyalarda, saç kurutma makinesini lekenin üzerine doğru tuttun. Leke hemen kaybolacaktır.
- Ahşap mobilyalarda cila dökülmesi ve soyulması varsa, önce düzgün biçimde zımparalayın ve sonra ince bir kat vernik atın.
- Rutubetli bir ortamda mobilya iskeletleri zaman içinde bozulabilir. Bu gibi durumlarda uzman birinden yardım alın. Bilinçsizce yapacağınız tadilatlar mobilyalara zarar verir. Ayrıca mutfak gibi nemli bir ortamda, ocak yanında direkt buhara maruz kalan ahşaplar kolay bozulur. Mobilya üzerinde buhar birikmemesini sağlayın.
- Ahşap yüzey üzerine yapıştırılan bant, etiket gibi maddeler, kimyasal çözücüler içerdiğinden mobilyalar için bir nevi zehir niteliği taşır.
- Ahşap yüzeyler güneş ışığından doğrudan etkilenir ve solar. Bu nedenle ahşap mobilyaları mümkün olduğunda güneş ışığına direkt maruz kalmayacak şekilde yerleştirin.
Rafine bir stille yeniden moda olan doğa tutkusu, dekorasyona da armonik biçimde yön veriyor. Doğaya dönüş temasının ana malzemesi ahşap, zümrüt ve çam yeşilinden yeşim rengine kadar yeşil tonları ile birleşiyor. Usta elinden çıkmışçasına işlenmiş torna ayaklı masalar, natürel cilalı sandalyelerle birlikte kullanıldığında doğaya zarif bir gönderme yapıyor. Stili hasır, taze çiçek ve zarif porselenlerle tamamlayın.
UZMANINA SORDUK: HANGİ AHŞAP, HANGİ STİL, HANGİ MOBİLYA?
“Doğal malzeme, kendi doğasına uygun ve uzun dönem kullanılabilen malzemelerdir. Sürdürülebilirlik felsefesi bağlamında ahşap imalatlarında yörede bulunan ağaç ve yapı malzemelerinin kullanılması daha doğru olur. Kimyasal cilalar yerine ahşabı doğal renginde, zeytin, keten tohumu gibi doğal yağlarla kullanmak hem ömrünü uzatır, hem de güzelliğinin ortaya çıkmasını sağlar. Ahşabı duvar ve zemin kaplaması gibi geniş yüzeylerde kullanıyorsanız, seçtiğiniz ahşabın cinsi, rengi ve dokusu mekandaki diğer malzemeleri de etkiler. Bu yüzden ağaç çeşitlerini renklerine göre ayırarak daha doğru seçimler yapabilirsiniz.
Açık renk ahşaplar genellikle daha düzgün ve homojen bir dokuya sahip olduğundan sade ve modern çizgide mobilyalarla kullanmak doğru olur. Çam, akçaağaç, huş gibi ağaçlarsa mobilya üretimine çok elverişli ve dayanıklı olmasa da son yıllarda özellikle İskandinav tasarımlarında sıklıkla kullanılıyor. Bu da yerel ağaçların doğru tasarım ve kaliteli işçilikle değer kazanabileceğine de iyi bir örnek. Bu stilde açık renk ahşaplarla koyu renkler ve detaylar kullanarak kontarst yaratılabilir.
Meşe, ceviz, kestane gibi orta koyu ağaçlar dokunun sıcaklığını iyi yansıtır. Bu malzeme işçiliği daha zengin ve boyutlu gösterdiğinden klasik mobilya üretiminde tercih ediliyor. İyi aydınlatılmış, açık renklerin hakim olduğu mekanlarda ahşap dokusu daha çok öne çıkar. Özellikle meşe Türkiye’de de kolay bulunduğu, iyi cila ve renk tuttuğu için mobilyada uygun bir seçim. Koyu renkli ahşapların siyaha yakın renkleri parlak renklerin yanında iyi durur. Bu ahşapların homojen ve az damarlı yapısı modern tarzdaki tasarımlar için daha uygundur.”
İç Mimar Ceyda Atıcı/ TeamFores Mimarlık