Bugün İstanbul’un Karadeniz kıyısındaki Riva’da, doğanın içinde, huzurlu bir evdeyiz. Burası, Riviera havasını andıran, yemyeşil bir sitenin içinde yer alan üç katlı, tripleks bir yapı. Yaklaşık bir dönüm araziye konumlandırılmış bu evin iç hacmi 500 metrekareden oluşuyor ve 6+1 odalı Laçin ailesinin yuvası olarak dikkat çekiyor.
360 Derecelik Bahçe: Doğanın İçinde Bir Vaha
Evin çevresini saran geniş, 360 derecelik bir bahçe, adeta bir botanik bahçesi havasında. Burada birbirinden güzel çiçekler ve ağaçlar göze çarpıyor. Bahçede oturma alanı ve hemen yanında bir yemek bölümü yer alıyor. Bu alan, doğrudan mutfaktan çıkılabilecek şekilde tasarlanmış. Ayrıca, arkada biraz daha bistro tarzında ikinci bir oturma alanı da bulunuyor. Manzarası ise gerçekten büyüleyici; bir vadiye bakıyor ve evin konumu yüksek olduğu için bu bölgeye özgü klimatik bir atmosfer yaratıyor.
Ferah İç Mekanlar: Duvarsız Tasarımın Verdiği Akışkanlık
Evin iç hacimleri oldukça geniş. Yaklaşık 150 metrekarelik ferah bir alan, duvarlar kullanılmadan açık bir planla tasarlanmış. Yüksek tavanlar, mekâna ekstra ferahlık katıyor. Salonda iki ayrı oturma düzeni bulunuyor: biri ana oturma alanı, diğeri ise şömineli bölüm. Bu evde eski ile yeninin mükemmel bir uyum içinde olduğunu görüyoruz.
Eski ve Yeni Bir Arada: Mobilyalar ve Sürdürülebilirlik
Ev sahipleri 2013 yılında Erenköy’den buraya taşındıkları için eski evlerinden getirdikleri bazı eşyaları yeniden değerlendirmişler. Mobilyaların yüzeyleri yenilenmiş olsa da ana hatları korunmuş; eski mobilyalar dayanıklı olduğu için değiştirmek yerine sürdürülebilirliği tercih etmişler. Orta sehpa olarak Mudo’nun büyük bir modeli kullanılmış ve bu, mekânda denge sağlayan önemli bir unsur. Çiftin en çok vakit geçirdiği yerlerden biri olan oturma köşesinde, puflar ve iki berjer yer alıyor. Bu alanda da Mudo imzası taşıyan mobilyalar dikkat çekiyor.
Yemek Alanı ve Aydınlatmalar
Yemek alanında da yine Mudo’dan seçilmiş masif ahşap bir masa bulunuyor. Ahşap ve beyaz renklerin bir arada kullanılması, eve Provence tarzı bir hava katıyor. Genel olarak evin dekorasyonunda country, Provence ve modern stilin dengeli bir harmanı görülüyor. Aydınlatmalarda ise ferforje tasarımlar tercih edilmiş. Açık renklerde seçilen bu aydınlatmalar, mekânda zarif bir dokunuş yaratıyor. Bazı parçalar Mudo Concept’ten, bazıları ise All Happy Days markasından alınmış. En dikkat çekici aydınlatmalardan biri ise merdiven boşluğuna asılan, bronz ve siyah metal detayları olan büyük bir sarkıt.
Antika Detaylar: Aile Yadigarı Porselenler
Evin modern dokularının yanı sıra antika görünümlü parçalar da dikkat çekiyor. Salonun ortasındaki kayar camların tam ortasına yerleştirilmiş olan büfede, Almanya’dan getirilen ve aile yadigarı olarak korunan Frankfurt porselenleri sergileniyor. Aynalı bir sergi alanı olarak tasarlanan bu büfe, porselenlerin şıklığını ve zarafetini ön plana çıkarıyor.