Ayşen-Abdurrahman Babacan çifti İstanbul’daki hayatlarını geride bırakarak Gömeç’te kendilerine deniz kokulu bir hayat kurmuşlar.
Burhaniye’den Ayvalık’a uzanan yol üzerinde ilerliyoruz. Karaağaç’tan deniz yönüne dönüp kıyıya doğru yol aldığımızda İntaland Sevgi Köyü’ne ulaşıyoruz. Gömeç’e 5 kilometre uzaklıktaki bu sahil sitesi yeşillikler içinde huzur dolu havasıyla karşılıyor bizi.
Bu güzel köyde, Ayşen ve Abdurrahman Babacan çiftinin evlerine misafir oluyoruz. Çift 2002 yılında yazlık bir ev almak amacıyla Antalya’dan çıktıkları yolu Gömeç’te sonlandırmış: “Son gün bir arkadaşımızdan öğrenerek Gömeç’e geldiğimizde sahile yöneldik. Bir derenin kenarından geçtik ve minik bir köprü sonrasında bizi üzerinde flamingoların gezdiği iki tarafı deniz suyu olan bir yol karşıladı ve bizi sevgi köyüne kadar götürdü. Burada karşımıza çıkan tüm sokak tabelalarında Kayahan’ın şarkı isimlerini gördük ve sonrasında rahmetli komşumuz Kayahan’ın da zamanında buraya aşık olarak yaptırdığı Gönül Köşkü’nde yaşadığını öğrendik. Sitenin, konumu itibariyle Kaz Dağları’ndan aldığı muhteşem bir oksijene sahip olması, mavi bayraklı bir koyda kendine ait bir plajının bulunması, doğanın güzelliği, sessiz ve sakinliği, kalabalıktan uzak olması bizi ilk görüşte cezbetti.”
250 metrekare bir alan içerisinde konumlanan ev, sahipleri yaz kış burada oturmaya karar verdiklerinde birtakım değişikliklere uğramış: “İlk aldığımızda iki katlı iki oda, bir salon, bir banyo ve mutfak ayrıca en altta geniş bir depolama alanı bulunmaktaydı. Kışın da oturmaya karar verdikten sonra eve dahil edilen kış bahçesi ve balkon ile birlikte oda sayısı dörde çıktı.”
Değişim sırasında bütün kahverengi eşyalar beyaza boyanmış. Koltuklara yeni kılıflar dikilmiş. Duvarlar ve zemin beyaz olduğundan yastık ve aksesuarlarla yaşam alanları renklendirilmiş. Yazlık ev olduğu için seramik olan zeminler yenilenerek parke döşenmiş: “Evimiz için aldığımız eşyaları birlikte kullanacağımız için daima eşimle birlikte seçerek alırız. Bizim için ön planda olan ise rahatlık, sadelik ve işlevsellik.”
“Burada yaşamaya karar vermemizdeki ana neden kalabalık şehirlerde yaşamımızı sürdürüp her gün ömrümüzün bir kısmını trafikte yitirerek, gökdelenlerin arasında bir gıdım oksijene muhtaç olmamız. Emekliliğimizde daha dingin bir hayat sürdürmek istedik.”
BAHÇE
Ev ilk alındığında bahçe yokmuş, bu alanda engebeli bir yokuş varmış. Alan düzleştirilerek bitki duvarları ve bodur ağaçlarla düzenlenmiş. Evin yan bölümünde sebzelerin yetiştiği bir hobi bahçesi yapılmış.
DRESUARIN HİKAYESİ
Atılmış bir merdivenin basamağı kış bahçesinde bir dresuara dönüşmüş. Üzerindeki abajur ise denizden toplananlarla yapılmış.
SALON
Oturma grubu ve abajur Ikea’dan alınmış. Sehpa ise özel yapım. Merdivenlerdeki fotoğraflar ev sahibesinin objektifine takılanlar…
KIŞ BAHÇESİ
Ayşen Hanım Modoko’dan birkaç yıl önce alınan koltukları beyaza boyayıp üzerine kılıflar dikerek kış bahçesinde kullanmış. Bu alanda yer alan duvar panoları ve çelenkler de sahilden toplanan dal parçaları ile yapılmış. Bahçedeki panjur yenilenerek bu odada kendine yer bulmuş.
ÇALIŞMA ODASI
Önceden balkon olan bu alan çalışma odasına dönüştürülmüş. Masa, atılan pergola parçalarından yapılmış.
YATAK ODASI
Balık ağı semt balıkçısından alınmış. Limon kasası boyanarak komodin olarak kullanılmış.
HAZIRLAYAN GÜNSELİ BÜYÜKSAĞIŞ FOTOĞRAFLAR İBRAHİM ÖZBUNAR