Modern çizgilerde provans esintileri taşıyan ev, Büyükada’da yer alıyor. Dekorasyonda İç Mimar Rana Göçmener Önat’ın imzası bulunan ada evinde, beyazın sadeliğinde bir yaşam var.
İstanbul’a bu kadar yakın olup tatile gitmiş gibi hissetmek için ideal konumda olan Büyükada, her zaman özel evlere sahne oluyor. Ziyaret ettiğimiz yalı dairesi, adanın Nizam mahallesinde yer alıyor ve bulunduğu bina 1974 senesinde Mimar Lemi Erkmen tarafından yapılmış.
Evi gezerken İç Mimar Rana Göçmener Önat bize eşlik ediyor. “Bu evin sahipleri bir çift ve zaman zaman oğulları eşiyle beraber onlara dahil oluyor. Dört katlı ve karşılıklı sekiz daire girişinin bulunduğu bina, Büyükada’ya denizden yaklaşırken hemen kendini gösteriyor. Çerçedekilere göre sıra dışı bir mimarisi var. Ev sahipleri buraya 2006’da kiracı olarak taşınsalar da 2009’da daireyi satın almışlar. Biz 2013’te İstanbul’daki evlerinin tadilat zamanında tanıştık ve çok uyumlu bir işbirliği geçirdik. Bu ada evinin içi zamanın verdiği yıpranmayla eskidiği için 2019’da komple tadilata sokuldu.
Bizim yönettiğimiz yaklaşık beş aylık bir proje ve uygulama aşaması oldu. Dekorasyon çalışmaları da aynı süre içinde tamamlandı,” diye anlatmaya başlıyor Önat ve “Ev 100 m2, tek katlı ve salon, açık mutfak, üç oda, iki banyodan oluşuyor. Evde depreme karşı güçlendirme yapılmasının yanı sıra bir banyo ebeveyn odasına katılıp diğer oda ve banyoda da yeniden projelendirme yapıldı. İç mekanı ferah göstermek için evin zemini tek tip parke yapılıp mobilyaların genelinde ve duvarlarda beyaz renk tercih edildi. Renk seçimlerinde genel olarak beyaz ağırlıklı olmakla beraber bej ve siyah renkleri de kullanıldı. Banyo, mutfak ve holde spot aydınlatmalara yer verildi. Bunların yanında diğer mekanlarda endirekt aydınlatmalardan abajur ve lambader var. Perdelerde rustik sistem düşünüldü ve beyaz keten perdeler evin tümünde aynı şekilde kullanıldı,” diye bahsediyor.
Bu evi dekore ederken iç mimar ve ekibine Provans tipi evler ilham olmuş. “Biz de onları sentezleyip kendi yorumumuzu kattık. Mobilyalar eve göre özel imalat yaptırıldı. Evin tümünde, banyolar hariç, meşe parke kullanılırken balkonlarda eskitilmiş traverten döşendi. Balkonda provans havasını yakalamak için metal masa ve sandalyeler kullanılıp üzerine özel dikim minderler yaptırıldı. Tik ağacından yapılma beyaz minderli sedir oturma da özel imalat. Bitki olarak ön taraftaki begonvil ağacı yazın ayrı bir hava katıyor. Ayrıca, yan kısımda ve arka balkonda her dem yeşil bitkiler var. Tüm dış mekanlar sessiz, huzurlu ve dingin bir yaşamın tüm özelliklerini taşıyor,” diyen Önat, “Ben ailenin üçüncü nesil mimarıyım; mimari ve dekorasyon hep hayatımın önemli bir parçası oldu. İç mimar olmamda bunun büyük etkisi var. Mimari tasarımda önceliğim fonksiyonelliğin ön planda olduğu konforlu, özgün ve zamansız mekanlar yaratmak. Bence ev, bir yaşam kozası. O yüzden kişi evinde huzur bulmalı ve ev, kişinin kimliğini yansıtmalı. Konfor kavramı herkese göre değişebilir. Kimi insan için kitaplık karşısında rahat bir kanepe, kimisi için güzel yemekler pişirebileceği geniş bir mutfak. Benim için evde konfor, dinginlik içinde vakit geçirmekten keyif aldığım ortam.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
En üstteki görsel: Sicily adlı kitap Minoa’dan, üzerindeki beyaz mercanlar Vent Du Sud’dan. Yan sehpa özel imalat. Bardak ve şekerlik Vent Du Sud’dan. Cumba Selection’dan alınma abajur altındaki sehpa Amerika’dan. Abajur yanındaki Liadro marka kadın heykeli Prag’dan.
Ebeveyn odasındaki yatak ve komodin Laura Ashley’den. Yatak örtüsü ve yastıklar Layla Dekorasyon’a diktirilmiş. Tavan pervanesi Yargıcı Homeworks’ten, baş ucu lambası Ikea’dan alınmış.
HAZIRLAYAN RANA KORGÜL
FOTOĞRAFLAR BURAK TEOMAN
Ev turu: İpek ve Feyzi Sipahi çiftinin Sapanca’daki bahçeli evini geziyoruz