Kendi zevklerinize, içgüdülerinize güvenin ve en az Sam Stas ile Joseph Ellis kadar renkli, karakter sahibi bir eve sahip olun! İngiltere’deki bu İskandinav stili evde ilham alınacak ne çok şey var!
YAPILAN TADİLATLARLA DEĞER KAZANDI
Sussex’te 50’lerde inşa edilen dört odalı bir İngiliz evi burası. 2008’de satın alınan bu evin değeri, içine yapılan tadilat sebebiyle şimdilerde bir hayli fazla. Evin sahipleri neredeyse evdeki bütün duvarları yıkarak evin şimdiki bol aydınlık görünümüne kavuşmasını sağlamış. Ev sahibesi Sam bir tekstil tasarımcısı. John ise çok daha kurumsal bir işe sahip. Çocukları Oscar ve Kitty henüz 6 ve 3 yaşındalar.
AYDINLIK VE CANLI BİR EV ARARKEN BU EVİ BULDULAR
Eve ilk bakışta edindiğimiz izlenim buranın kusursuz bir İskandinav stiline sahip oluşu. Sam ve Joseph ikinci el eşyalarına ve antikalarına fon oluştursun diye neredeyse tüm duvar ve yer döşemelerinde beyaz rengi tercih etmişler.
Sam ve Joseph bu eve taşınmadan önce yine Sussex’te bir kasabada yaşıyorlarmış. 1900’lerden kalma ev, fazla küçük buldukları bir kasabada yer aldığı için taşınma kararı almışlar. Çünkü çift aslında Brightonlı. Yıllardır Brighton’ın hareketli hayatına alıştıktan sonra böylesi küçük bir kasabaya bir türlü alışmayı başaramamışlar. Daha aydınlık ve daha canlı bir ev arayışına çıktıklarında şimdiki evlerini bulmuşlar. İçi oldukça bakımsız ve plansız bir haldeymiş.
EV ÇOK FAZLA TADİLAT GEREKTİRİYORDU
Sam evi alma konusunda eşini ikna etmekte epey zorlanmış. Çünkü çok fazla tadilat gerektirdiği için bütçelerini epey zorlayacak gibi görünüyormuş. İlk etapta duvarları yıkmışlar. Oturma odası ile yemek odasını birleştirmişler. Mutfak da çok küçük olduğu için holün bir kısmından çalarak mutfağı genişletmişler. Zaten bu kadar uzun bir koridorun olmasına da gerek duymamışlar.
Benzer planlamayı üst kat için de uygulamışlar. Daha büyük bir banyo için ayrı ayrı olan banyo ve tuvaleti birleştirmişler. Evin aydınlık olması her ikisi için de çok önemli olduğundan daha önce hiç yapmadıkları bir şeyi yapmışlar: Her yeri beyaza boyamışlar! Aslında arkadaşları gri ya da beyazın en azından daha koyu tonları olması için onları pek çok kez ikna etmeye çalışsalar da Sam ve Joe beyazı tercih etmekte ısrarlı davranmışlar. Sonuç da tam olarak istedikleri gibi olmuş.
KOLEKSİYONLARINI SERGİLİYOR
Sam vintage oyuncaklar ve çocuk kitapları koleksiyonları yaptığından beyaz fon tüm bu koleksiyonları sergilemek için çok ideal olmuş. Kasaba evlerindeki pek çok eşyayı bu yüzden sergileyememiş. Aslında oradaki eşyalarını da çok sevmesine rağmen bu evde tamamen aydınlık bir görünüm yaratabilecekleri eşyalar tercih etmişler. Bu sebeple çoğu eşyayı e-Bay’de satmışlar. Viktoryen tarzdaki kanepe ve ham ahşap kır evi stili yuvarlak yemek masasını Sam hala unutamamış. Ancak yine de bir eve karakterini veren parçaların eski şeyler olduğunu düşünüyor.
MUTFAK DEKORASYONU
Mutfak alanı oldukça küçük olmasına rağmen Sam buraya karakter eklemeyi başarmış. Tipik bir mutfak değil burası. Göz alıcı koleksiyonlarını sergilemek için olabildiğince açık raf sistemleri tercih etmiş. Mutfak üniteleri Ikea’dan. Kapının her iki yanında yer alan raflar ikinci el eşya satan bir dükkandan sadece 1 Sterlin’e alınmış. Kırmızı metal duvar rafı Habitat’tan.
Vintage stildeki duvar ünitesi tam bir renk patlaması yaratıyor. Beyaz duvarlarla da muhteşem bir kontrast sağlıyor. Bu üniteyi bir dergide görmüşler. Ve benzerini yaratma konusunda onlara ilham kaynağı olmuş. Aslında ilk başta yeşil olan bu rafın kulplarını söküp komple kırmızıya boyamışlar. 50’lerin stili mutfakta da kendini göstermeye devam ediyor. Sam evin geri kalanıyla bütünlük yaratması için bunu renkli melamin bardaklarla başarıyor. Çoğu aksesuar ve elektrikli gereçler indirimden ya da internetten çok ucuza alınmış.
SAM’IN ÇALIŞMA ODASI
Sam çalışma odasına aşık desek çok da yersiz olmaz. Bu odanın Downs manzarası ona çalışırken çok büyük ilham kaynağı oluyormuş.
Feminen bir atmosferin hakim olduğu bu odada tek maskülen köşe 70’lerin stilini yansıtan
komodinin olduğu köşe. Burası Joe’nun tasarladığı tek köşe.
KITTY’IN ODASI
Kitty’nin odasında feminen bir atmosfer yaratmak istemişler. Ancak bunu yaparken Barbie pembesini kullanmamaya özellikle özen göstermişler. Klişe bir görünüm olmaması için neredeyse Sam her şeyi kendisi yapmış. Perdeleri yıllar önce dikmiş örneğin. Köşedeki şifoniyeri de yeniden boyayarak bu odaya uygun hale getirmiş.
BANYO DEKORASYONU
Banyo tavana kadar fayansla kaplıymış. Aslında nemli bir alan olduğu için herkes fayansları sökmemeleri konusunda onları uyarmış. Ancak Sam bu söylentilere pek kulak asmadığından fayansları sökerek duvarları plastik asıllı bir malzemeyle yalıtmış. Sonra da bu malzemenin üzerine direkt boya uygulamışlar. Böylelikle banyo da yaşam alanının bir parçası haline gelmiş. Sanki diğer odalardan farksız bir oda gibi burası. Raf üniteleri ve kutular, Ikea’dan, küvet ise e-Bay’den çok uygun bir rakama alınmış.
Bu villada sade bir yaşam tarzına eşlik eden vintage detaylar var
