İstanbul Güzelce’de doğanın içindeki müstakil ev, kırmızı ağırlıklı dekorasyonu ve yeni yılı tüm yaşam alanına taşıyan süsleri ile yılbaşı ruhunu en ince ayrıntısına kadar yaşatıyor.
180 METREKARELİK EV
Dört kattan oluşan 180 metrekarelik bu ev Aksakal Ailesi’nin yaşam kozası. Gökben ve Turgut Aksakal çifti çocukları Elif ve Ege ile dört yıldan bu yana bu evde yaşıyor. Burayı tercih etmelerinin sebebi ise daha sessiz ve sakin bir yaşam istemeleri.
Gökben Hanım 20 senedir tasarım ile ilgileniyor ve 15 yıl boyunca Elif Sanat Evi adında butik bir atölye işletmiş. Bu sırada birçok ev ve eşyayı da yenilemiş. Şimdilerde ise biraz dinlenip sadece özel projelere imza atıyor. Durum böyle olunca mesleğinin inceliklerini kendi evine de yansıtmış. Evinde hayallerini zevki ile birleştirerek favorisi olan antika mobilyaları yaşam alanlarına taşımış.
AKSESUARLAR İLE DEKORASYONA RENK KATTILAR
Birçok eşyasını antikacıları tek tek gezerek toplamış. Birçoğunu da ustalara tarif ederek yaptırmış. Ayrıca yenilediği ve kendi yaptığı mobilya ve aksesuarlara da evin çeşitli köşelerinde yer vermiş. Yaşam alanlarında ferah bir hava yaratmak için duvarlar ve mobilyalarda ağırlıklı olarak açık renklere yönelmiş. Evine aksesuarlar ile renk katmaktan yana. Seçimi ise favori rengi kırmızı olmuş.
EVİN HER YERİNDE YENİ YIL SÜSLERİ
Yılbaşı, yılın en sevdiği dönemi olduğu için yeni yıl ruhunu da evine taşımayı ihmal etmemiş. Böylece kırmızı, yeşil, dore ve lame yeni yıl süsleri evin her yerinde kendine bol bol yer bulmuş. Tüm bu yılbaşı süslerini antika mobilya ve aksesuarlar ile uyumlu bir şekilde buluşturmuş. Örneğin İngiltere’den alınan antika bebek arabasının içini yılbaşı çiçekleri ile süslemiş.
ANTİKA PARÇALAR DİKKAT ÇEKİYOR
Evin ana yaşam alanı olan salonda birçok antika parça göze çarpıyor. Kütahya’dan alınmış eski daktilo, yurt dışından alınan buz pateni ayakkabısı bunlardan sadece birkaç tanesi. Salonda birkaç farklı oturma köşesi, televizyon bölümü ve yemek alanı oluşturulmuş. Böylece farklı işlevler tek bir alan içerisinde çözümlenmiş. Salona açılan mutfakta da beyaz renk hakim. Mutfakta da bol bol aksesuar göze çarpıyor. Aksesuarlarda yine kırmızı ve yeşilin hakimiyeti var.
İKİNCİ KAT
Evin ikinci katı ise yatak odalarına ayrılmış. Gökben Hanım, “çocuk odalarının evin en büyük odaları olması gerektiğini düşünenlerdenim. Bu yüzden evimde de bunu uyguladım. Çünkü ben yatmadan yatmaya kullandığım bir odayı meşgul etmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Çocuk odaları ise ferah olmalı. Çünkü onların neredeyse tüm hayatları bu odanın içerisinde geçiyor, bence bunu hak ediyorlar” diyor.
Bu nedenle de kızı ve oğlu için içinde hem uyku, hem dinlenme, hem de çalışma alanlarının bulunduğu oldukça geniş odalar tasarlamış. Odaların mobilyaları da özel olarak İnegöl’de yaptırılmış. Renk olarak yine kırmızı ve beyaz seçilmiş.
ÇATI KATI
Evin çatı katı ise ayrı bir yaşam alanı olarak planlanmış. Aile kış aylarında vakitlerini çoğunlukla burada geçiriyor. Sobada yanan odunların çıtırtısı eşliğinde keyifle sohbet ediyorlar. Bu büyük odada da iki ayrı oturma alanı oluşturulmuş.
Biri sobanın etrafında konumlanmış. Bu alana üzerinde bol bol yastığın yer aldığı büyükçe bir L kanepe yerleştirilmiş. Ayrıca zaman zaman yemek yiyebilmek için bir masada yer alıyor. Odun sobasının kenarına ise oturabilmek için büyükçe yastıklar konulmuş. Antikalar bu odada da bulunuyor. Gökben Hanım’ın yenilediği, kayınpederinin askere giderken kullandığı bavul da bunlardan biri.
Hatırası olan bu bavul antikacıdan alınan başka bavullar ile kendine bu odada yer bulmuş. Yeni yıl hazırlıklarından keyif alan Aksakal Ailesi çatı katında da hazırlıklarını tamamlamış. Çatı katının bir köşesinde rengarenk süslenmiş bir çam ağacı altında hediyeleriyle bize göz kırpıyor. Çatı katının cam kenarında da kanepe ve berjerin bulunduğu bir oturma bölümü oluşturulmuş.
Tarabya’da neşeli bir ev: Yaşadığım sürece değişim devam edecek