Floransa merkezden 3 km uzaklıkta doğayla iç içe konumlanmış evin renovasyonunda ünlü İtalyan mimar Guido Ciompi’nin imzasına rastlıyoruz. Beyazın hakimiyetindeki evde renkler ışıkla adeta dans ediyor…
Floransa’nın turistik kalabalığından uzakta, kırsal bölgede tek kişilik yaşamı tercih etmiş bir gazetecinin evini ziyaret ediyoruz. Ev sahibi Alessandro Giannotti, Floransa’da doğup büyümüş, çok seyahat eden bir kimlik. Bu ev kendisine babasından kalmış. Muhteşem bir bahçenin ortasında konumlanan evde huzur ve dinginlik söz konusu.
15. yy’da inşa edilmiş bir çiftlik evi burası. Belli bir tarihi özelliği yok. 2 katlı, 200 metrekarelik evde salon, yemek odası, mutfak, misafir tuvaleti, 3 yatak odası, 3 banyo ve bir dolap odası bulunuyor. Evin hikayesini ev sahibinden dinliyoruz: “Buraya taşınalı 4 sene oldu. Evi ele aldığımda çok eski ve harap vaziyetteydi. Mimarım Guido Ciompi’nin renove etmesi yaklaşık 2 sene sürdü. Ciompi yan yana olan 2 ayrı binayı birleştirerek bu eski çiftlik evini yaşanabilir bir villaya dönüştürdü. Bence kendisi İtalya’nın en iyi mimarlarından biri. Dekorasyonunu bizzat kendim gerçekleştirdim çünkü inancıma göre ev, sahibinin yaşadığı yerdir, mimarın değil! Evimin ferah olmasını tercih ettiğim için duvarlarda açık gri ve beyaz kullandım. Kalorifer sistemini kaldırıp yerden ısıtma döşedim. Umbria bölgesinden özel siparişle Cotto zemin kaplamaları yaptırdım. Halı sevmediğim için ev genelinde kullanmadım. Sadece yemek masasının altında bir tane İran halısı var. Onu da annem hediye etti. Perde de kullanmıyorum. İçeri maksimum ışık almayı seviyorum. Ayrıca dışardaki yeşil doğayı her daim seyredebilmek büyük keyif…” diye anlatıyor, ev sahibi Alessandro Giannotti. Çağdaş dokunuşların yanı sıra evin pratik ve fonksiyonel çözümlenmiş dekorasyonu söz konusu. Ev sahibi evin tüm mobilya ve aksesuarlarını Provence, Londra, New York ve Floransa’daki küçük sokak pazarlarından almış. “Her yerden alışveriş etmeyi seviyorum. Bu bir sokak pazarı ya da Paris’te şık bir dükkan da olabilir. Statümü takviye etmek bir sembole ya da etikete ihtiyacım yok. Marka düşkünlüğüm de yok. Hoşuma giden ve rahat olan herşeyi alabilirim, evim için. Yurtdışı seyahatlerimden hep birşeyler alarak dönerim çünkü aldıklarım hep özel şeyler hatırlatır, bana. Bunlar da hayatımın hediyeleridir, evimi ev yapan,” diyor ev sahibi.
Bekar erkek evi olarak oldukça düzenli ve stil sahibi bir ev Alessandro Giannotti’nin evi. “Benim hayat felsefeme göre insan dilediği gibi herşeyi yapmalı ve nerede mutluysa orada yaşamalı. İşte burada ben aynen böyle yapıyor ve yaşıyorum. Evimde çok zaman geçirdiğim için ev içindeki konforum çok önemli. İşimi evimden de devam ettirebiliyorum,” diyor ev sahibi. Evi gezmeye devam ederken dikkatimizi sanat eserleri çekiyor. Belli ki sanat ev sahibinin hobisi. Evinin duvarlarını kendi yaptığı tabloları süslüyor…