Rahatça oturup keyifle yemek yemenin vücut sağlığına da katkısı olduğunu biliyor muydunuz? Renkten malzeme ve mobilyaya kadar uzanan işlevsel konfor tüyolarımız var.
Mimar ve tasarımcılar ana yaşam alanlarının işlevlerinden birini de sosyal uyum ve birlikte olma durumu olarak tanımlıyorlar. Araştırmalar da gösteriyor ki kişilerin aile ve arkadaşları ile bir araya gelerek geçirdiği vakit mutluluklarının da anahtarı. Özellikle bir masa etrafında toplanarak yenen yemekler. Üstelik bunun için ayrı bir oda fikri değişen mimari konseptlerde çok da önemli değil. Çünkü salona entegre edilmiş bir yemek alanı sosyal olma durumunu olumlu biçimde destekliyor. Nasıl mı?
SAMİMİ VE RAHATLATICI BİR ATMOSFER
Ana yaşam alanlarında köklü değişimler kolay uygulanmaz ve zaman alır. Bu yüzden tasarlayacağınız alanı uzun süreli kullanılacağınızı unutmayın ve ne fazla resmi, ne de aşırı tasarım kokan bir mekan planlamaktan kaçının. Unutmayın bu alan hayatın basit zevklerinden birini paylaşmak için insanların bir araya geldiği, yani keyifli bir sohbet eşliğinde iyi bir yemek yiyeceği bir yer. Bu yüzden oluşturacağınız atmosferin samimi ve davetkar olmasına özen gösterin.
KULLANIŞLI AYDINLATMALAR
Farkındalığı yüksek, kaliteli bir ortam için hareket kabiliyeti yüksek seçeneklere yönelin. Mesela tek hamlede ışık yoğunluğunu ayarlayabileceğiniz dimmerli sarkıt ve avizeler asın. Bunu atmosfer ışığı yaratan aplik, lambader ve elbette mum ve tealight’lar ile destekleyin.
DOKU DUYUNUZU ES GEÇMEYİN
Ahşap dokulu güzel bir masa, ergonomik ve rahat sandalyeler, kaliteli bir çatal bıçak seti, şık tabak takımları, yumuşacık pamuklu sofra tekstilleri ve cam aksesuarlar… Hepsi yemek zamanını mükemmel kılar. Doğal dokular aynı zamanda sakinleştirici bir etki de yaratır. Mesela Kuzey Avrupa ve Japonya’da yapılan bazı araştırmalar ahşap duvar kaplamalarının ev halkında sakinleştirici etki yarattığı, kalp atış hızını, stresi ve kan basıncını düşürmeye yardımcı bir rol oynadığını gösteriyor. Bunun nedeni, doğal dokuların sıcaklık ve samimiyet hissini pekiştirmesi olabilir.
AKUSTİĞE DİKKAT
Konforlu ve daha sağlıklı bir yemek alanının bir diğer önemli faktörü de ortamdaki ses yayılımı, yani akustiği. Arka planda çalan hafif bir müziğin tat duygusunu desteklediği, kişileri sohbete motive ettiği ve lezzet açısından katkı sağladığı düşünülüyor. Bu yüzden iyi bir akustik için halı, kilim, dekoratif minderler ve perdeler gibi ev tekstilleri, hatta monstera gibi geniş yapraklı ev bitkilerine yer açın. Ancak dikkat! Arka planda yayılan sesler sohbete yardımcı olacağı gibi engel de olabilir. Eğer açık planlı bir salonunuz varsa mümkünse, yemek yerken davlumbaz, bulaşık makinesi gibi dikkat dağıtıcı, gürültülü cihazları kapatın.
OLUMSUZLUKLARI YÖNETİN
Son olarak yemek esnasında mekanı olumsuz etkileyen faktörlerden uzak durun. Mesela kötü hava kalitesi yani çok rutubetli, küflü bir atmosfer siz fark etmeseniz de nefes alma kalitenizi düşürür ve bu da yemek sırasında sizi rahatsız edebilir. Ayrıca duvar boyalarındaki VOC’ler, MDF ve sunta gibi mobilya malzemelerindeki formaldehitler veya yapı malzemelerinde bulunan toksinler de hava kalitesini olumsuz etkiler.