Muğla Bodrum Gürece’de doğanın kucağında etkileyici bir deniz manzarasına sahip olan ev, Mengi çiftinin iki kişilik, sakin ve mutlu hayatlarına da ev sahipliği yapıyor.
İŞLERİNDEN AYRILIP, BURADA BİR CAFE AÇTILAR
Bu evin öyküsü bundan tam üç buçuk yıl önce başlamış. Pınar ve Özgün Mengi çifti İstanbul’daki hayatlarını geride bırakarak Bodrum Gürece’deki bu eve yerleşmeye karar vermişler. Reklam ve tekstil sektöründeki işlerinden ayrılan çift Bitez’de Karşı Köşe isimli bir cafe açıp hayatları burada sürdürmeye başlamış. Şimdilerde muhteşem bir doğa ve deniz manzarasına nazır olan bu ev, onların iki kişilik mutlu hayatlarına ev sahipliği yapıyor.
120 M2 3+1 EV
Üç oda, bir salon, iki banyo ve açık mutfaktan oluşan ev 120 metrekare üzerine oturuyor. Çift, evi aldığında inşaatı yeni bitmiş, son eksiklerin tamamlandığı aşamadaymış. Hayallerine yakın bir ev buldukları için çok büyük değişiklikler yapmalarına gerek kalmamış. Salon duvarında ekstra bir renk, banyo ve mutfak dolaplarının kulplarının değişmesi, mutfak tezgah ve duvarına küçük birer müdahele ve alınan yeni aksesuarlar, veranda tasarımı gibi detaylarla ilgilenmişler.
“KIRMIZI HER ZAMAN VAZGEÇİLMEZİM OLDU”
Pınar Hanım stilini ise şöyle anlatıyor: “Benim gönlüm uzun yıllardır country stilinden yana. Bodrum’un rengi mavi olmasına rağmen ev dekorasyonunda kırmızı her zaman vazgeçilmezim oldu. Hele ahşap ile olan uyumu, abartılmamış sakin tonlarda mobilyaların kırmızı, nude ve gri tonlarında aksesuar ve tekstille renklenmesi en sevdiğim… Ama bu çok
ince bir çizgi çünkü biraz abartılı bir kullanımda, aksine göz tırmalayıcı da
olabilir. Dengeyi iyi kurmak lazım.”
Evin duvarlarında genel olarak beyaz kullanılmış. Salon ve yatak odasında farklı bir antrasit ile ahşap dokuda bir boya tercih edilmiş. Eşyalar ise ağırlıklı ahşap ve eskitme beyaz. Aksesuarlar,mutfak ürünleri ve tekstilde ise kırmızı ve tonları tercih edilmiş.
“YARATICI YÖNÜM YÜKSEK”
Çocukluğundan beri dekorasyona özel bir ilgi duyan Pınar Hanım, “İkizler burcuyum ve yaratıcı yönüm de biraz yüksek. Doğal bir yakıştırma becerim olduğu söylenir. Herhangi bir yerde gördüğüm bir aksesuar, iki rengin yan yana gelmiş hali benim ilgimi çekebilir ve ben bir gün onu bir yerde kullanırım. Ayrıca dönüştürmeyi çok severim ve gecenin bir yarısı bile aklıma takılsa kalkıp bir saksıyı lambaya çevirir, sabahlar öyle yatarım” diyor.