350 metrekarelik kullanım alanına sahip bu müstakil evde, sahipleri İskandinav çizgiler ile endüstriyel tarzı bir araya getirerek modern ve yalın yaşam alanmarına imza atmışlar.
Salondaki köşe kanepe ve berjer Ikea’dan, sehpa Label 51, ahşap jaluziler Latte Store, saat ve aksesuarlar Maisons du Monde’dan alınmış.
3 ODALI VE BAHÇELİ BİR EV
Aslan Ailesinin Belçika Anvers’deki müstakil evlerine konuk oluyoruz. 3 odadan oluşan ve bahçesiyle birlikte toplam 350 metrekarelik bir alana sahip olan bu evde Ayşegül ve Adem Aslan çifti, kızları Ayliz oğulları Mete ve Mert ile birlikte yaşıyorlar.
Aile bu eve, 2018’in Kasım ayında taşınmış. Bu evi seçmelerindeki en büyük etken köşe bir ev olması ve büyük bir bahçeye sahip olmasıymış. 1960’lı yıllardan kalma bu ev, satın aldıklarında oldukça bakımsız ve eskiymiş. Bu nedenle evde bir takım değişiklikler ve yenilemeler yapmak zorunda kalmışlar.
MUTFAK VE SALON BİRLEŞTİRİLDİ
Öncelikle mutfak ve salonu birleştirmişler. Evin tüm kapı ve pencereleri değiştirilmiş, aynı şekilde zeminler yenilenmiş. Ahşap merdivenler temizlenmiş. Mutfak ise baştan aşağı değiştirilmiş. Ancak Ayşegül Hanım halihazırda evde birtakım değişiklikler yapmayı da planlıyor.
HEM SPOR HEM DE ŞIK BİR TARZ İSTEDİLER
Ev sahipleri evlerini dekore ederken hem spor hem de şık bir tarza sahip olmasını istemişler. Bu nedenle İskandinav ve endüstriyel stilleri bir arada kullanmayı tercih etmişler.
“İLHAM ALMAMA ZAMANIM YOKTU”
Ayşegül Hanım; ahşap, beyaz, gold ve siyahı bir arada kullanmaktan hoşlanıyor. Bu renkleri kullandığı yaşam alanlarını ise yeşil bitkilerle tamamlamış. Evi dekore ederken nelerden ilham aldığını sorduğumuzda ise cevabı, “Aslında hepsi çok ani ve hızlı gelişti, hiç biryerden ilham almama zamanım yoktu. Çok hızlı karar vermek zorundaydım” oluyor.
Dar bir alanda konumlanan mutfakta, mekan en ufak noktasına kadar değerlendirilmiş. Mutfak dolapları Ikea’dan, tabureler Vidaxl, duvardaki ağaç görünümlü raf ise Karwei’den alınmış.
MUTFAK DEKORASYONU
Ayşegül Hanım mutfağı küçük bir alanda konumlandığı için onu mümkün olduğunca kullanışlı bir hale getirmek istemiş.
“Çünkü bir anne olarak vaktimin çoğunu geçirdiğim yer mutfağım” diyor. Mutfakta da beyaz ve doğal ahşap tonlarının hakimiyeti kendini gösteriyor. Sadelik bu alanda da ön planda ve özellikle fonksiyonel mobilyalar ve dolap sistemleri tercih edilmiş. Evin banyosunda ise sadeliğe ve temizliğin kolay yapılabilmesini imkan tanıyacak malzemelerin kullanımına dikkat edilmiş.
Evin ilk halinde salon, mutfak ve kiler olarak üçe ayrılmış bir bölümmüş. Ev sahipleri aradaki tüm duvarları yıktırıp bu üç odayı birleştirerek büyük bir alan elde etmiş. Bu alanda yer alan çok eski model bir şömine de bu yenileme esnasında kaldırılmış. Tüm pencereler yenilenmiş. Ana yaşam alanının zemini ise vinil laminat ile döşenmiş. Ayşegül Hanım’ın evinde en sevdiği mobilyası yemek masası:
“En çok yemek masamı seviyorum çünkü mango ağacının verdiği o gerçek ahşap görüntü çok çok hoşuma gidiyor. Ayrıca ailece birlikte keyifle yemek yediğimiz yer olduğu için de seviyorum…”
Banyoda grinin açık tonları ağırlıklı olarak kullanılmış. Banyo mobilyaları Ikea’dan alınmış. Duvarlarda da büyük ebatlı seramikler tercih edilmiş. Malzeme seçiminde özellikle kolay temizlenebilmesine dikkat edilmiş. WC’de ise gerek beyaz gerekse desenli karolar kullanılmış. Alanın dekorasyonu varaklı bir ayna ile tamamlanmış.
Belçika’da tuvale resim yapar gibi, ince ince işlenen sıcak bir aile evindeyiz