Billur Kalkavan‘ın gökkuşağının tüm renklerinin buluştuğu Şaşkınbakkal’daki evinde etnik dokular ağırlıkta.
İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Şaşkınbakkal’da sahile yakın, ağaçların arasından geçilerek ulaşılan eski bir apartmandayız. Hava soğuk olmasına rağmen balkona çıktığınızda ağaçların arasından kuş sesleri çalınıyor kulaklarınıza ve denizin maviliği çarpıyor gözlerinize.
170 METREKARELİK 4 ODALI EV
Billur Kalkavan’ın iki senedir hayat arkadaşı Buğra ile paylaştığı dört odadan oluşan 170 metrekarelik ev, şehrin tam da ortasında size sessizliğin en güzel halini sunuyor. “Evim kocaman, üçüncü katta, büyük balkonu ve etrafının ağaçlarla çevrili olması beni etkiledi. Komşularla bağı yok ve hafiften denizi de görüyor. Kocaman camları var, aydınlık ve ferah” diye anlatıyor evini Billur Hanım.
“PAHALI EŞYA SEVMEM”
“Anne ve babamdan edindiğim bilgilerle kendi hippi zevkimi birleştirip bir sentez oluşturmuşum besbelli” diyor dekorasyon tarzı için ve devam ediyor Billur Hanım: “Pahalı eşya sevmem çünkü dünyasal edinimlere pek önem vermem bundan dolayı müze gibi değil yaşanacak ve rahat edeceğim bir yer olarak tasarlarım. En büyük ilham kaynağım da kediler. Neden derseniz, kediler tüm günlerini rahat etmek üzerine tasarlar. Ben de öyleyim, her şey rahat ve pratik olmalıdır.”
CAM, PLASTİK MALZEME VE SAHTE ÇİÇEK YOK
Evinde pencereler hariç cam ve plastik malzeme ile sahte çiçek asla kullanmayan ev sahibi, “ben elde yapılmış etnik ve renkli şeyleri severim. Genellikle Hint, Endonezya tarzı eşyalara bayılırım. Herşey rengarenk olmalıdır. Karabağ çiçek desenli kilimleri tercih ederim ve duvar kağıdı vazgeçilmezimdir. Evlerim hep rahat, renkli ve bana göre çok zevklidir. En büyük tutkum kediler olduğundan yüzlerce kedili biblom ve objem vardır” diye anlatıyor.
YEMEK MASASININ YERİ AYRI
Billur Hanım evindeki her eşyayı ayrı seviyor ama yemek masasının yeri ayrı onun için. Beeves restoranlarının sahibi Sidar Budak hediye etmiş. Aslında dış mekan masası. Ham ahşaptan. ”Kullanımı çok rahat. Üstüne istediğini koy, dök saç hiç birşey olmuyor. Tam benlik, çünkü eşyaya devamlı özen göstermek bana göre değil” diyor Billur Hanım.
Evin tüm odaları duvar kağıdı ile kaplı. Duvar kağıtları Duka Kağıt’tan. Çalışma odası ev sahiplerinin en sevdikleri yer. Bu odada hem işlerini yapıyorlar, hem de televizyon izleyip rahatça oturuyorlar. Mobilyalar yine Kadıköy Artemis ve Ikea’dan alınmış.
EVİN GİRİŞİ
Evin girişinde yer alan ayna eski bir tırnak aynasıymış, Billur Hanım tarafından sprey boya ile kırmızıya boyanmış. Etrafındaki tabaklar ise babasından kalma, Fransa’dan Picasso’nun bir öğrencisinden alınmış ve hepsi tek.
HAZIRLAYAN: GÜNSELİ BÜYÜKSAĞİŞ
FOTOĞRAFLAR: FEVZİ ONDU
Evim Dergisi 2019