Oyuncu Yeliz Akkaya, Maltepe’deki evini, eşinin ve kendi beğenilerini harmanladığı sıcacık bir yuvaya dönüştürmüş.
Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Savasçı dizisi bu sezon da devam ediyor. FOX’ta pazar akşamları yayınlanan dizinin 3. sezon çekimleri başladı. Çekimlerimiz Eskişehir’de olduğu için haftanın 3 günü İstanbul’da olmuyorum.
İleriye yönelik projeleriniz?
Aslına bakarsanız en büyük hayalim yemek ile alakalı bir iş yapmak. Örneğin; yemek programı ya da küçük bir restoran olabilir. Yemek yapmayı, araştırmayı, yedirmeyi, yeni tatlar keşfetmeyi, sonrasında denemeyi ve o tatlara yorum katmayı çok ama çok seviyorum. Belki birgün bir hayalden çıkar ve gerçek olur.
Ne kadar zamandır bu evdesiniz?
2011 yılında evlendikten sonra bu eve taşındım. Eşim daha önce de burada oturuyordu. Bu evde devam etmemizin en büyük sebebi güvenli bir site olması, sosyal imkanları, şehre yakın olması, gürültüden uzak olması çok cazip geldi. İş makinesi gürültüleriyle değil de, kuş sesleriyle uyanmak paha biçilemez bir şey.
Evcimen misiniz?
Bu soruya ne evet, ne de hayır diyebilirim. Dönem dönem değişen bir durum aslında. Bazen canım evden hiç çıkmak istemiyor. Kendi güvenli sığınağımda olmak daha iyi hissettirebiliyor zaman zaman. Çünkü son 4 senedir şehir dışında çalıştığımdan evimi çok özlüyorum. En iyi otellerde kalsam, imkanlarım sonsuz olsa da insan dönünce evindeki rahatlığı hiçbir şeye değişmek istemiyor. Öte yandan bazı dönemlerde ise dışarısı daha eğlenceli geliyor. Özellikle kış aylarında tek başıma bile olsa sinemaya, tiyatroya gitmek, alışveriş yapmak daha keyifli oluyor.
Evinizde nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Evde olduğum zamanlarım kısıtlı. Yemek yapmayı sevdiğim için ilk iş olarak mutfağa girerim ve çeşit çeşit yemekler yaparım. Tabii sevdiğim arkadaşlarımı ve ailemi de davet etmek en büyük keyiflerimden. Akşamları bir film ya da dizi izleyip yeni güne başlamak üzere dinlenirim.
Dekorasyona ilgi duyuyor musunuz?
Hem de fazlasıyla. En sevdiğim tarz ise kesinlikle country. Daha romantik, melankolik ve ahşabın verdiği dinginlik hoşuma gidiyor. Küçük objeleri hiç sevmem orta boy ya da büyük olanlar tercihimdir. Bol eşyayı sevmem, ferah sakin alanların olması tercihim. Ahşap ise olmazsa olmazım.
Evinizi kendiniz mi dekore ettiniz?
Ufak dokunuşlarım oldu. Dediğim gibi eşim evlenmeden önce bu evde oturduğu için bir düzeni vardı. Bu temel eşyaların üzerlerindeki ufak detayları ben üstlendim. Kısaca evde ne renk görüyorsanız benim dokunuşum diyebiliriz. Eşim Emre’nin daha modern ve sade bir zevki var. Doğal olarak ufak tefek çeliştiğimiz zamanlar da oldu ama çıkan sonuçtan ikimizde çok memnunuz.
Eşyalarınızı ne sıklıkta değiştirirsiniz?
Aynı eşyalarla yıllarca vakit geçirebilen biri değilim. Kullanmadığım şeyler varsa genellikle ayırarak ihtiyacı olanlarla paylaşırım. Kullanılamayacakları da atarım ve vedalaşmam çok uzun sürmez. Büyük eşyalardan ziyade objeleri yenilemek daha kolay oluyor. Bu hareketin de evin dinamizmini artırdığını düşünüyorum.
En çok sevdiğiniz objeler hangileri?
En yakın arkadaşımın hediyesi olan Gardente Desing ahşap konsol. Eskitilmiş havası ve ahşap dokusunun evdeki enerjiyi pozitife çektiğini düşünüyorum, sıcaklık katıyor. Bunun yanı sıra giyinme odamı çok seviyorum. Hatta evde vazgeçmeyeceğim ikinci yer olduğunu söyleyebilirim.
Evinizde hangi köşeyi seviyorsunuz?
Aslında her yerini diyebilirim. Çünkü içim biraz da sıkkın olsa perdeyi açınca adaları görmek bana keyif veriyor. Bunun yanı sıra şu anda tam hayalimdeki gibi bir evde oturuyorum ve her köşesi benim için ayrı güzel. Renkli minderleri ve ahşap komodinin üstündeki kokulu mumlarımızın olduğu yerde de kitap okumayı çok seviyorum.
HAZIRLAYAN GÜNSELİ BÜYÜKSAĞİŞ FOTOĞRAFLAR ALİ ANIL DURMAZ
