Saatlerinizi ayırarak topladığınız her yer kısa sürede yine mi dağılıyor? Belki de şimdiye kadar yanlış yöntemleri uyguladınız.
Hangimiz dağınık değiliz ki? Evimiz, işyerimiz, hayatımız… Peki düzenli olmak gerçekten zor mu? Derleyip topladığımız evimiz neden sürekli ilk haline dönüyor. Neyi yanlış yapıyor ya da gözden kaçırıyoruz. Bu konu sizin için de gerçek anlamda bir sorun ise Japon temizlik ve organizasyon uzmanı Marie Kondo size yardımcı olmaya hazır. Üstelik kalıcı sonuçlar elde edeceğinizin garantisini de veriyor.
Marie Kondo, Epsilon Yayıncılık’tan çıkan “Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla, Rahatla” isimli kitabında anlattığı yöntemler ve paylaştığı sırlarla, sayısını kendisinin bile hatırlayamadığı insanın hayatını değiştirdiğinden bahsediyor. Şimdi ise sıra okuyucularında… Bir balıkçı yaka siyap kazağı diğerinden nasıl ayırt edeceğinizi bilmek, çorapları doğru şekilde katlamak, saklama kutularını en etkili şekilde kullanmak, fazlalıklardan kurtulmak kendinizi eskisinden çok daha huzurlu, mutlu ve enerjik hissetmenizi sağlayabilir. Nasıl mı? Merak ettiklerimizi Marie Kondo’ya sorduk. İşte yanıtları…
Etrafı sizin yönteminizle uyumlu şekilde toplayabilmek için olmazsa olmazlar neler? (Zaman, kaynaklar, düşünce yapısı vs.)
Etrafı toplamaya başlamadan önce, yaşamak istediğiniz hayatı gözlerinizin önüne getirin. Ayrıntılara önem verin. Mesela, benim bir müşterim, işten eve döndüğünde kendine bir fincan çay hazırladığını, biraz yoga çalışması yaptığını, yatağa gitmeden önce de klasik müzik dinleyerek köpüklü banyoya girdiğini hayal ediyordu. Etrafı toparlamadan önce, ideal yaşamınızı hayal ederek, evinizi sizin için gerçek bir neşe kaynağı haline getirebilirsiniz.
Neden birçoğumuz evimizi derli toplu tutamıyoruz?
İnsanların eşyalarını her elden geçirdikten sonra bile evlerini dağınıklığa teslim etmelerinin iki ana nedeni var: Birincisi, eşya için bir ‘yuva’ bulamamış olabilirler. İnsanlar, yeri belli olmayan nesneleri o an kendileri için en uygun yere bırakıverirler. Örneğin, okuldan eve sırt çantalarıyla dönen çocuklar, bir yer belirlenmediği için o çantayı bir köşeye fırlatabilirler. Dağınıklık hissinin ikinci sebebiyse nesnelerin kullanıldıktan sonra ‘yuva’larına geri götürülmemesi. Örneğimize geri dönecek olursak, çocukların sırt çantalarını koymaları için bir yer belirli olsa da, çocuklar orayı her zaman kullanmıyor olabilirler. Bir eşyayla işiniz bittiğinde, onu ait olduğu yere koymayı alışkanlık edinin.
Peki bize “neşe kaynağı” olacak, daha düzenli bir hayat için, eşyalarımızı sınıflandırmak adına neler yapabiliriz?
Benzer eşyaları bir arada tutun. Örneğin, eğer bir şeyler yazıyorsanız, kâğıtlarınızı aynı alanda tutmaya çalışın. Eğer evin değişik yerlerinde çalışıyorsanız ve kâğıtlarınızı farklı yerlerde bırakıyorsanız, bu bir düzensizlik hissi yaratabilir. Mesela, temizlik ürünlerini banyoda tutmak yerine, eğer çok katlı ise evin her katı için ayrı bir takım kullanmak isteyebilirsiniz. Böylece elinizde ne kadar olduğunu daha iyi bilip gereksiz alışveriş yapmazsınız.
Etrafı toparlama işini neden, yavaş ve aşamalı değil de tek seferde yapılacak, büyük bir iş olarak ele alıyorsunuz?
Bu iş, insanları hayal ettikleri yaşama kavuşturmak için bir araçtır. Ne kadar ertelenirse, bitirilme ihtimali de insanın evinin keyfini hakkıyla çıkarma şansı da o kadar azalır. En büyük ivmeleri projelerimizin başlangıçlarında kazanırız. İnsanlara işe başladıktan yaklaşık dört ay sonra tamamen derli toplu olacaklarını söylememin sebebi de bu.
Etrafımızı toplamak bizi neden daha mutlu ve şanslı kılar?
Etrafı topladığımızda, aslında etrafımızı bize neşe veren eşyalarımızla sarmayı seçeriz. Evimiz genellikle çoğumuzun tamamen kendimize ait bir mekân haline getirebildiği tek yerdir. Bu bakımdan, evlerimiz, hedeflerimize ulaşabilmemiz için bize bakmalı, enerji vermeli. Eğer bir şeyler bulmak veya sürekli kötü şeyler hatırlamakla enerji harcıyorsak, o zaman evimiz bizi ideal yaşamlarımızdan uzak tutuyor demektir.
“İnsanın etrafını toplaması, kendiyle iletişime geçmesidir” demiştiniz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Derlenip toparlanmak, insanın kendine, “Bu iş beni neşelendiriyor mu?” sorusunu yöneltmesi anlamına da geliyor. Gönlünüze hitap eden eşyalarınızı belirlerken, karar alma yeteneğinizi de geliştirirsiniz. İdeal hayatınızı kafanızda ne kadar ölçüp tartarsanız, anlık ihtiyaçlarınıza da o kadar hâkim olursunuz.
Ev toplamak için doğru bir zaman var mıdır?
İşin etkili olabilmesi için, insanın hayatında büyük bir değişim istemesi ve kendini tanımaya, hayat beklentileri konusunda dürüst olmaya niyetli olması gerekir. Hayatın nasıl yaşanacağına veya nelerin mutluluk vereceğine insanın kendinden başkası karar veremez.
HAZIRLAYAN SEVDA BARANDIR SUNGURTEKİN