Vücudunuzun sesine kulak verin, çünkü beliniz, boynunuz ya da herhangi bir organınız tehlike sinyalleri veriyorsa ergonomik ürünlere yönelmekte geç kalmayın. Evim Dergisi arşivinden…
İnsan vücudu mükemmel geliştirilmiş bir bilgisayar sistemi gibi işler. Yataktan, kanepeden ya da çalışma masasından kalktığınızda eklemleriniz ve kaslarınız ağrı sinyalleri veriyorsa bir şeyler yolunda gitmiyor demektir. Ayağınıza dar gelen bir ayakkabıyı düşünün; sizi nasıl da acıdan kıvrandırır ya da dar bir pantolon midenizi sıkıştırır.
Aynı şekilde yanlış seçilmiş bir koltuk kemik ve kas yapınızı zorlar, yatak ise omurganızı zedeler. Sonuçta duruş bozuklukları ve zamanla ciddi iskelet ve kas problemleri ile karşılaşabilirsiniz. Kısaca mobilya seçerken, tasarımı ya da kumaşı kadar vücudunuzun rahat etmesini dikkate almalısınız.
AFRİKALILARIN ÇOK DAHA SAĞLIKLI BİR DURUŞU VAR
California Üniversitesi’nden, Bilinç ve Form Tasarımı uzmanı Doç. Galen Cranz’a göre örneğin Afrikalılar, bizim gibi sandalye ya da masada oturarak hareketsiz kalmaya alışık değiller ve bu sebepten çok daha sağlıklı bir duruşları var. “İnsan yapısı gereği oturmak değil yürümek, avının peşinden koşmak ve ayakta durmak için yaratılmıştır.
Bilinçli bir toplum yüksek topuklar ya da korsaj elbiseler ve kötü bir sandalyede oturmanın acıya, hatta sağlık sorunlarına sebep olacağını bilmeli. Ayrıca tasarımcı ve tüketiciler de bu sıkıntıyla yaşamak yerine doğruve kalıcı çözümler arayarak kültürel anlamda ileri adım atmalı” diyor.
SÜREKLİ 90 DERECE AÇIDA OTURMAK
Örneğin 90 derece açıda sürekli sabit olarak oturmak, diyafram bölgesinde sıkışmalara ve özellikle mide ve diğer iç organlarda deformasyon oluşumuna sebep oluyor. Ofiste, evde ya da bir restoranda 8 veya 10 saati sürekli oturarak geçirdiğimiz göz önüne alınırsa omurilik disklerimizde dik, çömelmiş ve uzanmış durumdakinden yüzde 30 daha fazla zarar gördüğümüz kaçınılmaz bir gerçek.
Bu nedenle nefes almak ve duruşunuzu kontrol etmek için birkaç saatte bir 5 dakika mola vererek sırtı ve omurgayı rahatlatmanız gerekiyor. Elbette ergonomik bir sandalye seçimini unutmadan…
VÜCUT BİLİNCİ VE ERGONOMİ
Maalesef bu bilinci uygulamak için sadece estetik tasarımlar yapmak yetmiyor. Böyle bir durumda şık bir sandalyeye yüklü miktarda para ödeyerek sağlığınızı tehlikeye atmış olabilirsiniz. Çünkü tasarımcı ürünü ortalama insan boyunu düşünmeden sadece estetik kaygılarla tasarlamış olabilir. Oysa 10 cm yükseklikte bir Hint taburesi çömelerek oturacağınız için sırtı rahatlatır, omurgayı uzatır ve üstelik fiyatı da cebinizi yakmaz. Yani hem ekonomik, hem de ergonomik.
Bir ürünün ne kadar ergonomik olduğunu vücudunuzla işlevsel ve pratik kullanımına bakarak algılayabilirsiniz. Ancak beyin görsel hafızanın gördüğünü algıladığından sadece “güzel” ve “çirkin” olarak niteler. Her insanın vücut yapısı farklı olduğu için doğru ergonomik parametreler kişilere göre değişkendir.
DOĞRU ÖLÇÜLER
Omuriliğini dik tutmakta zorlanan biri için ergonomik bir sandalyenin sırtı, dizlere bindireceği vücut ağırlığını doğru bir açı ile dengelemelidir. Ancak menüsküs ya da bağ dokularında sakatlığı olan biri için bu tarz bir sandalye uygun olmayacaktır. Aynı kriterler çalışma masası için de geçerlidir. Örneğin eskilerin klasik tekerlekli sandalyesi esnekve sırt-üst eklemleri destekleyici bir oturuş sağlar.
ERGONOMİ NEDİR?
Yunanca “ergon = iş, çalışma” ve “nomos = yasa” anlamına gelen sözcüklerin birleşmesinden türeyen “Ergonomi” sözcüğü kısaca “fiziksel çevrenin insan hareketleri ile uyumlu olma süreci” olarak tanımlanabilir.
Günümüzde ürün-insan arasında artan ilişki çevre, eşya, mobilya ve ofis gibi yaşam alanlarının doğru çözümlenmesini öngörüyor. Evde mutfaktan banyoya, yatak odasından salona kadar tüm yaşam alanlarında geçerli olan ergonominin en çok ihtiyaç duyulduğu yer özellikle ofis ve çalışma düzenidir. Çünkü ofis düzeninin ergonomik uygulamalara açık olması çalışma verimliliğini olumlu yönde destekler.