1920’lerde belediyenin yardım eviydi, şimdi dekoratif bir ev oldu

Sooz Gordon’ın cesur ve değişken renkler hakkındaki tavsiyelerine kulak verin ve hikayelerle dolu özel mobilyalarından ilham alın.

2009 yılı Ocak ayında satın alınan, İskoçya’da Dundee bölgesinin doğu sınırında 1920’lerde belediye yardım evi olarak kullanılmış 2 yatak odalı bu ev, şık bir mücevher kutusuna dönüştürülmüş.

İLK KEZ 5 YAŞINDAYKEN ZİYARET ETTİ

Sooz Gordon şu an oturduğu evi ilk kez 5 yaşındayken ziyaret etmiş. O zamanlar dedesi ve büyükannesinin yaşadığı bu eve 25 yıl boyunca sürekli gelip giden Sooz, bu sayede evin her kuytu köşesini öğrenmiş. Oturma odasındaki cumbadan saatlerce Tay nehrini izlemek de en büyük keyfiymiş.

Salondaki vintage sehpa gri sprey boya ile yenilenmiş. Duvarlardaki koyu renk, odadaki diğer parçaları birbirine bağlıyor diyor Sooz: “Koyu rengi, biraz karanlık tonları seviyorum. Bu renkler üzerindeki her şey, güzel bir etki yaratıyor.” Sooz’un stili sürekli değişim gösteriyor: “Mevsimlere uyum sağlamak için bile odanın görünümünü değiştiririm. Bunu yapmanın en kolay yolu da bazen satın aldığım bazen de kendi yaptığım yastıklar…”

Tay nehrinin gümüşümsü manzarasının keyfini çıkarırken, yemek masası salonun odağını oluşturuyor: “Bir mezattan satın aldığım kırmızı ahşap oldukça korkutucuydu, biraz sprey boya ile güzel bir görünüme kavuştu.”

2009’DA EV MİRAS KALDI

2009’da ev kendisine miras kaldığında, evin modernize edilmesine ihtiyaç duymuş. “Güzel korudukları ve harika bir stili olan bu evde dedemi ve büyükannemi ziyaret etmeyi her zaman severdim.” diyor ve ekliyor: “Buranın eskiden belediye yardım evi olarak kullanılması, insanların kolayca vazgeçmesine yol açabilir ama evin işçiliği ve yapının kalitesi oldukça iyi.”

Sağlam bir ev olmasına rağmen, uzun süredir el sürülmediği için Sooz eve taşındığında büyük bir yenileme yapılması gerekmiş: “Evin otuzlu yaşlardaki birinin görünümüne ve yaşam tarzına uymasını istedim.”

Çalışma masası bir mezattan bulunan keşiflerden. “Çalışma masam, projelerim ve tasarımlarımın hayal edildiği yer.” diyor Sooz.

ÜÇ YIL BOYUNCA EVİ BAŞTAN YARATTI

Sooz, geçtiğimiz üç yıl boyunca iki yatak odalı bu daireyi baştan yaratmaya çalışmış. Her ne kadar sınırlı bir bütçeye sahip olsa da, bir iç mimar olduğu ve kendi memleketine yönelik ev aksesuarları üretimi yaptığı için yığınla fikrini ve oldukça güçlü endüstriyel bağlantılarını kullanmış:

“Eve gaz girişi olmadığı için merkezi ısıtma sistemi kurdum ve o süreçte yerde şiltenin üzerinde uyuyordum. Zemin kaldırıldığı zaman banyo tesisatını da değiştirdim, böylece borular zeminin altında kalmış oldu. Standart radyatörlerden almak istemedim, alışverişe çıktım ve harika reprodüksiyonlar buldum. Mutfaktaki kazanın yerini değiştirip tavan arasına alırken, çatı katı merdiveni için ekstra bir maliyet ortaya çıktı. Fakat buna değdi.”

Aile yadigarı kanatlı arkalıklı koltuk, rahat bir oturma alanı oluşturmuş. “Evle gelen bu koltuk benim büyükanne ve babama ait” diyen Sooz şöyle devam ediyor: “Odanın rengi griydi, o yüzden bu rengi korumak gerekiyordu. İlk başlarda tonun değişmesi gerektiğini de düşünüyordum ama mekan size yol gösteriyor.”

Öncelikle evde karışıklık yaratan işleri tamamlayan Sooz, daha sonra duvarları yenilemek için boya ustasına ve dekoratörüne başvurmuş: “Oturma odasındaki ve mutfaktaki duvarların işi bir haftada bitti ve sonuçta yeni gibi oldular.”

ODALARI ÖNCELİK SIRASINA KOYDUM

İlgilenilmesi gereken oda sayısı arttıkça Sooz bir strateji geliştirmiş: “Odaları öncelik sırasına koydum. Mutfak ve oturma odası, kullandığım ana bölümler olduğu, misafirlerim olabileceği için önce bu alanlardaki işleri hallettim.”

Ev turu: İstanbul’da içinden renkler ve bitkiler geçen bir evdeyiz

Mutfakta dolap kapakları ve kulplar yenilenmiş. Duvarlar koyu şarap rengine boyanmış. “Elde olanı değerlendirmenin işe yarayacağına inanırım. Sadece bir boya bile bir mekanın havasını tamamen değiştirebilir.” diyor Sooz. Eski ahşap sandık ve pille çalışan küçük süsleme ışıkları ile dolu el yapımı cam vazo, mutfakta sıra dışı detaylar olarak dikkat çekiyor.

OTURMA ODASINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Oturma odasında zemin zımparalanarak cilalanmış, orijinal elektrikli şömine ve özel yapım şömine çevresi kaldırılmış. Şömine yuvasına uyacak şekilde bir kitaplık tasarlayan Sooz, maliyeti düşük olması için MDF kullanmış ve daha sonra duvarla aynı renge boyamış. Bu düzenlemeyle kitaplık sanki hep orada duruyormuşçasına odaya uyum sağlamış.

Zeytin yeşili kanepe dahil, temel mobilyaları üç haftada tamamlamış olsa da eğlence alanı, ofis, yemek odası ve dinlenme mekanları olarak kullanılan bu odanın oturması yıllar sürmüş.

“Desen ve dokuları katmanlar halinde kullanmayı, farklı tarzlara bir arada yer vermeyi seviyorum fakat bu vakit alan bir işlem.” diyor Sooz ve ekliyor: “Birleştirdiğim nesneler aslında kaynaklarına göre miras kalmış, bulunmuş, ödünç alınmış, ısmarlanmış, hediyelik eşyalar ve hediyelerden oluşuyor.

Hepsinin toplamının daha ilgi çekici bir duygu oluşturduğunu düşünüyorum. Griye boyadığım sehpa diğer dede ve büyükanneme ait, büfeyi ise bana büyük halam verdi. Şu an ofisimde bulunan yazı masasını bir müzayededen aldım. Kelepir eşya arayıp sonra da bulduklarımı düzenlemeyi seviyorum. Karakteri, aile bağı veya hikayesi olan eşyalar beni cezbediyor. Vintage mobilyaları sevmemin bir diğer sebebi ise işçiliğinin kalitesi ve kendine özgü olması.”

“Benim favori mekanım banyo” diyor Sooz ve ekliyor “Küçük bir alan olmasına rağmen, kase lavabo tezgahını yerleştirmek için kendinden ayakta duran endüstriyel bir ünite kullanmak istedim.” Banyodaki cam kapaklı dolap Sooz’un losyon ve iksirlerini –vintage kimya şişesi koleksiyonu dahil- stilize bir şekilde sergiliyor.

Büyük ayaklı lamba yatak odası sahnesinin odağında yer alıyor ve yatağı ışığıyla aydınlatıyor. “Hiçbir zaman ışığın çok geleceğine inanmıyorum, her zaman biraz daha fazla olmasını istiyorum.” diyor Sooz.