10 soruda en sevdiği köşede: Zeyno Günenç

Oyuncu Zeyno Günenç, Moda’daki evinde, eski ve yeni mobilyaları bir araya getirirek, modern ve klasik çizgileri zarif bir şekilde buluşturmuş.

Çocuklar Duymasın nasıl gidiyor?

16 yıl oldu. Sürekli devam etmedi dura kalka etti. Yazın tekrar başladık. Seyirci de memnun, biz de memnunuz.

Aynı ekiple uzun yıllar çalışmak nasıl bir duygu?

Aile gibi olduk. Hepimiz birbirimizin her huyunu, nelerden hoşlanıp hoşlanmadığımızı biliyoruz. O kadar yakınız ki, adeta yakın arkadaşlarımla dizi çekiyor gibiyim. Rahat bir ortamda çalışıyoruz. Mutlu, mesut çalışıyoruz.

Dominant bir karakteri canlandırıyorsunuz. Gerçek hayattaki Zeyno o karatere ne kadar benziyor?

Karakterimizi gerçek hayatta hangi yönümüzü nasıl beslersek öyle oluşturuyoruz. Hayatta kendimi nasıl iyi hissediyorsam o yönümüzü geliştirmeye, kötü yanlarımı değiştirmeye çalışıyorum. Yoksa hayat çekilmez olur benim için. O yüzden o yönlerimi besleseydim dominant bir karakter olabilirdim. Gönül karakteriyle benzerliklerim var ama aynı değiliz.

Tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz? İleriye yönelik projeler var mı?

Konservatuar mezunuyum. 3 yıl devlet tiyatrosunda çalıştım. 10 yıl radyoculuğum var. Sonra da özel tiyatrolarda çalıştım. Ama bir süredir tiyatro yapamadım. Ben hiç ileriye yönelik biri değilim. Hep olanı
değerlendiririm. Hayatımda da ileriye yönelik adım atmadım. Hayatın bana getirdiği şeyi değerlendirmeyi seven bir insanım. O anda değerlendiriyorum. Seneye ne olacak acaba. Seneye gelsin o zaman düşünürüm.

Ne zamandır Moda’da yaşıyorsunuz?

4-5 aydır burada yaşıyorum. Aslında Kadıköy doğumluyum, ama hayatımın çoğu Avrupa yakasında geçti. Buranın rahatlatıcı enerjisini seviyorum. Çok güzel tiyatrolar, cafeler var, otopark sorunu hariç güzel bir yer.

Evcimen misiniz?

Çok evcimenim. Evde olduğum zamanlarımı çok güzel değerlendiriyorum ama hareketli olduğum için sokakta da çok vakit geçiriyorum. Anadolu yakasındaysam evde vakit geçiriyorum. Dışarıya çıktığımda genelde Avrupa yakasında oluyorum.

Evinizde nasıl vakit geçirirsiniz?

Dizi seyrediyorum, kitap okuyorum. Film izliyorum. Bazen hiçbir şey yapmadığım da oluyor. Rahat bir şekilde oturduğum da olabiliyor. Yemeğe arkadaşlarım geliyorsa onlar için hazırlanıyorum.

Dekorasyonla aranız nasıl?

Dekorasyona ilgi duyuyorum. Çok çok pahalı şeyler almam. Eski ile yeniyi birleştirmeyi severim. Annemin dolabı, anneannemin gramofonu var mesela. Aslında çok büyük bir çaba da harcamıyorum. Benim için rahat etmek önemli. Evin içinde rahat edeceğim pozisyona getiriyorum her şeyi. Çok sık eşya değiştirmiyorum mesela, ama aksesuarları değiştiriyorum. Yastıklardan sıkılıyorum örneğin, onları kaldırıp yenilerini koyuyorum.

En çok hangi köşeyi seviyorsunuz?

Evimde en çok sevdiğim köşe, aslında koltuk ve televizyonun olduğu konforlu köşe. Görsellik açısından derseniz, Ressam Berna Narmanlı Arpacı’nın çalışmasının bulunduğu köşeyi çok beğeniyorum.

Evinizi siz mi dekore ettiniz? 

Evet, evimin dekorasyonunu kendim yaptım. Dediğim gibi çok pahalı eşyalar kullanmadım. Koltukları Ikea’dan aldım. Halı annemin hediyesi. Crate&Barrel, Mudo Concept ve Dank’tan birşeyler aldım. Özetle sevdiğim eşyaları bir araya getirdim. Yastıkları ise nerede beğenirsem oradan alıyorum. Aksesuar çok sevirim; en sevdiğim ise mumdur. Her akşam mutlaka mum yakarım. Minik biblolarım var, onları yurtdışı seyahatlerimden topladım. Artık almayı durdurdum çünkü çok yer tutmaya başladı. Konforumu bozmadan dekorasyonu yapmak istiyorum. Burada rahat ederken bir şeylerin kırılıp döküleceğini düşünmek istemiyorum açıkçası. O yüzden evimi rahat ettiğim şekilde düzenlemeye gayret ediyorum.

 

HAZIRLAYAN GÜNSELİ BÜYÜKSAĞİŞ FOTOĞRAFLAR FEVZİ ONDU