Ünlü oyuncu Seray Gözler, Beşiktaş’taki evini ve en çok da, onlara verdiği huzuru sevdiğini söylüyor.
Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Yoğun bir tiyatro sezonundan sonra yeni bir diziye başlamak üzereyim. Hazırlıkları sürüyor. Bir yandan da dinlenmeye çalışıyorum. Oynamakta olduğum tiyatro oyunu “Alyoşa” yeni sezonda devam edecek. Sait Faik ödülü alan yazar Kemal Varol’un “Ucunda Ölüm Var” adlı romanını kendisinin de izniyle hem oyunlaştırmak, hem de senaryo haline getirmek adına içinde olduğum bir ekip kurduk. Yakın zamanda onun çalışmalarına başlayacağız. Aynı zamanda Başkent İletişim Akademi’de eğitmenliğe de devam etmekteyim.
Yeni Tiyatro dergisinin 6. Emek ve Başarı Ödülleri’nde Alyoşa oyunu ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandınız. Oyun sizin için ne anlam taşıyor?
‘Alyoşa’, benim için ülkemiz adına değerli bir ressam ve gravür sanatçısı olan Aliye Berger’in hayatının doğru bir şekilde tanıtılması adına çok önemli bir yere sahip. Türkiye’deki kadın kahramanlardan birini oynadığımı düşünüyorum. Yaşadığı tüm acılara rağmen kendinden taviz vermeyen, güçlü duygulara sahip bir kadın Aliye Berger. Genç yazar Hayati Çitaklar’ın büyük bir duyarlılıkla kaleme aldığı, aynı duyarlılıkla bu işe gönül bağlayan yönetmenimiz Ahmet Somers ve diğer tüm ekibin uyumlu çalışmalarıyla ortaya çıkardığımız ve inan dığımız bir iş oldu. Önce biz sevdik, sonra seyircimize tanıtmaya ve sevdirmeye çalıştık. Başladığımız günden bu yana kapalı gişe oynadık. Bu çok mutluluk verici.
Ne zamandır bu evde oturuyorsunuz?
Altıncı yılımızı doldurmak üzereyiz. Konumunu, manzarasını, eşime-oğluma ve bana verdiği huzuru çok seviyorum. Beşiktaş gibi kalabalık bir semtte sessizlik ve dinginliğin hakim olduğu bir yerdeyiz.
Evcimen misiniz?
Evcimenimdir. En yoğun çalışmalarımdan sonra bile eve dönerken ki hissim beni dinlendirir. Her insanın evi kendine özeldir. Her duygusunu paylaştığı yerdir ev, insanın sığınağıdır. Ben de evimde vakit geçirmeyi çok severim.
Evinizde nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Kitap okurum, spor yaparım, yemek yaparım, kedimle vakit geçiririm, misafir ağırlarım… Aslında çiçek yetiştirmeyi de çok severim, ama evimiz çok güneş ışığı aldığı için çok çabuk kuruyorlar. Bitki ve bahçeyle uğraşılarımı daha çok Ağva’daki evimin bahçesinde yapmaya çalışıyorum.
Dekorasyona ilgi duyuyor musunuz?
Evet ama özellikle son zamanlarda ev dekorasyonunda sadeleşmeden yanayım. Şu anki eşyalarım bile bana fazla geliyor zaman zaman. Eşyalarla yaşamayı sevmiyorum. Evimi yeniden dekore etsem daha minimalist bir yaşam alanı sağlamayı tercih ederim. Önceleri antika eşyalara meraklıydım fakat artık yaşanmış eşyaların verdiği enerjiler içinde olmayı istemiyorum. O yüzden olabildiğinde eşim Saydam Yeniay ile bu eşyaları hayatımızdan çıkardık. Artık daha seçiciyim, bize kendimizi iyi hissettiren eşyalar var hayatımızda.
Evinizi kendiniz mi dekore ettiniz?
Eşim ile birlikte dekore ettik. Başka birinin müdahale ettiği ve zevklerinin ön planda olduğu bir evde yaşamak bana yabancı hissettirir. Renkler konusunda zevkime göre hareket ederim. Doğadaki her renk mutlaka birbiriyle buluşur. Kontrast yaratmayı severim.
Eşyalarınızı ne sıklıkta değiştirirsiniz?
Yerlerini sık sık değiştiririm. Eğer komple değiştirmek istersem de bunu bir anda yapmak yerine zamana yayarım.
Evde en çok sevdiğiniz obje hangisi ve en çok hangi köşeyi seviyorsunuz?
Gramofonu, bardakları, mumları çok severim. Evimdeki her şeyi severek aldım. Aslında bütün salonu kitaplık yapmayı da düşünmüyor değilim. Ne güzel olur!
Dekorasyon alışverişinizi nerelerden yaparsınız?
Mudo Concept ve Enza Home en çok tercih ettiğim markalar. Tatil için gittiğim yerlerden de özel parçalar bulurum.
HAZIRLAYAN GÜNSELİ BÜYÜKSAĞİŞ FOTOĞRAFLAR ÖZGÜR YILMAZ