10 soruda en sevdiği köşede: İpek Tanrıyar

Oyuncu, sunucu İpek Tanrıyar’ın mütevazı, samimi evine konuk olduk.

1. Turizm mezunusunuz, oyunculuk ve sunuculuk işi nasıl başladı?
1996 yılında Hey Girl dergisi yüz güzeli seçildim. O zaman dergi yüz güzeli seçilenleri direkt Neşe Erberk ajansına yönlendiriyordu. Gittim Neşe Erberk ile görüştüm, Neşe abla bendeki ışığı ve iş disiplinini görmüş olmalı ki o zaman ajansın en çok çalışan mankeni oldum, çok güzel işler kazandırdı bana, bu kapıların hepsini Neşe Erberk açtı bana, daha sonra televizyon teklifleri gelmeye başladı, Türk televizyonlarında 16 yaşında canlı yayında sunuculuk yapan herhalde ilk insanım. Radyo tv mezunu değilim ama çok güzel insanların yanında tecrübe edindim.

2. Yakın zamanda yeni projeler var mı?
Bugün bir sinema filmi için bir yönetmenle görüşmem var. 10 yıldır dizi yapmıyorum, dizi yapmayı da çok özledim. Yeni tiyatro oyunumuz da başlıyor, geçen sene Olgun Portakal oyununu oynamıştık, bu sene kadroyu biraz değiştirerek Can Erik adlı 4 kişilik bir komedi oyunu hazırlığı içindeyiz.

3. Televizyon mu, tiyatro mu?
Hiçbirini birbirinden ayıramıyorum, hepsinin tadı o kadar farklı ki, ben sadece İpek olarak iş ne olursa olsun olabileceğinin en iyisini yapmak istiyorum. Hayatta bence başarının anahtarı bu. Yapabildiğinin en iyisini yapmak.

4. Çalışkan mısınız?
Çok çalışkanım, hiçbir zaman “of bugün de yine sete gidiyorum” diye bir cümle duyamazsınız ağzımdan. Ben iş aşkıyla yanıp tutuşurum hep. Kimse benim önüme altın tepsiyle fırsatlar koymadı, benim başarımda hep hadi bir deneyelim diye yola çıktık, eğer o deneme sürecinde ben işin hakkını vermeseydim, hiçbir programı yapamazdım.

5. Kendinize nasıl bakıyorsunuz?
Toplam 9 yıl sağlık programı yaptım ve bu programlardan çok şey öğrendim. Uykuma dikkat ederim, çok pahalı kremler almam, daha çok dermatoloğumun tavsiye ettiği ilaç bazlı kozmetikleri kullanırım.

6. Ne kadar zamandır Beylikdüzü’nde yaşıyorsunuz?
9 yıldır Beylikdüzü’nde yaşıyorum. Beylikdüzü’nü seviyorum, bu metrekarelerde bu kullanım avantajlarıyla şehir içinde ev yok, mesai saatleri içinde çalışmadığım için trafik sıkıntım da yok, kendi evim ve burayı seviyorum.

7. Çok sık eşya değiştirir misiniz?
Hayır, koyduğum şey yıllarca orada kalır, çekmecelere taşındığımda ne koyduysam hala o vardır. alışkanlıklarımı çok zor değiştiriyorum galiba. Koltuk nereye konulduysa orada kalır hep, mobilya tarzıyla da alakalı bu durum, mobilyalarım büyük ve kolay taşınmıyor.

8. Mobilya ve aksesuarda tercihleriniz..?
Mobilyalarım beyaz lake ve ceviz ağacı, çok severek Classi’den aldım. Evde pek çok orijinal şey var ama birçoğunu kendim yaptım diyebilirim. Evimle çok uğraştım, her şeyi yerinden almaya çalıştım. Gördüğüm şeyi hemen almam, biraz araştırırım, yeri nere öğrenirim. Beğendiğim bir şeyin malzemelerini toptan alıp evde kendim de yaparım. Evet, bilinçli tüketiciyimdir. Antika ve eski eşya sevmem, eski enerjiyi sevmiyorum, yeniciyim, her şey yeni olsun, her şey yeni koksun istiyorum. Evde saksı bitkisi ve çiçek de sevmem, çünkü çiçeği bahçede severim.

9. Evde nasıl vakit geçirirsiniz?
İşim yoksa genelde evdeyim, evcimenimdir, çok titiz değilim ama elimde sürekli bezle bir şeyler silerim, onun dışında evde televizyon karşısında uzanıp film seyrederim. Mutfakta çok vakit geçiririm, yemek yapmayı çok seviyorum, şahane zeytin yağlılar yaparım, misafir ağırlamayı çok severim.

10. Mutlaka gerçekleştirmek istiyorum dediğiniz ne var?
Ben ölürken – öldükten sonra demiyorum bakın – Tanrıyar İlköğretim Okulu tabelasını görüp öyle ölmek istiyorum.

HAZIRLAYAN FUNDA MAVİŞ FOTOĞRAFLAR BANU ŞAHİN